Bakan Kurum, “3 Ekim Dünya Habitat Günü”Nde Konuştu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 26 yıl sonra Türkiye'de gerçekleştirilen "Dünya Habitat Günü" New York, Şangay, Londra, Dubai, Brüksel ve Washington DC gibi birçok şehrin ardından Balıkesir'de düzenlendi.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen "3 Ekim Dünya Habitat Günü" etkinliklerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, BM Habitat İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif, BM Habitat Meclisi Başkanı Martha Delgado, Balıkesir Valisi Hasan Şıldak, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz katıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 1985 yılından beri her yıl, ekim ayının ilk pazartesi günü kentlerin, kasabaların durumunu göz önüne almak için kutlanan "Dünya Habitat Günü"nde önemli açıklamalar yaptı.

"Kimse ve Hiçbir Yer Geride Kalmasın"

Bakan Kurum konuşmasına, "Bugün bu güzel şehirde; daha adil ve insan onuruna yakışır bir hayat için, 'Kimse ve Hiçbir Yer Geride Kalmasın' diyoruz." diyerek başladı.

"110 ülkede 7 dilde canlı olarak yayınlanacak bu özel etkinliğin, ortak evimiz dünyanın selameti için hayırlara vesile olmasını yürekten temenni ediyorum"

Dünya Habitat Günü'nün, şehirlerin temel sorunlarına çözüm bulmak adına; çok kıymetli ve çok anlamlı bir gün olduğunu belirten Bakan Kurum, "Bu özel günde; kentsel dayanıklılığı, sürdürülebilirliği, tarih, sanat ve medeniyet birikimimizi konuşacak; misafirlerimize Türkiye'nin yeşil dönüşüm politikalarını, küresel bir çevre ve merhamet hareketine dönüşen sıfır atık projemizi, sosyal konut hamlemizi ve iklim dostu kentsel dönüşüm çalışmalarımızı aktarmanın gayreti içerisinde olacağız. Ben bu anlamda, 110 ülkede 7 dilde canlı olarak yayınlanacak bu özel etkinliğin, ortak evimiz dünyanın selameti için hayırlara vesile olmasını yürekten temenni ediyorum." dedi.

"Gelen yeni kentler, tam 4.2 milyar insanı bir mıknatıs gibi kendisine çekmiş, adeta modern bir kavimler göçüne sebep olmuştur"

Bakan Kurum, Sanayi Devrimi ile kentleşmede keskin dönüşümlerin ortaya çıktığını anımsatarak, "Üretim süreçlerinin, ekonomiye bakışın değişmesiyle birlikte, insan şehrin merkezinden uzaklaşmış, şehrin ruhuna ekonomi oturmuştur. Bu radikal dönüşümle gelen yeni kentler, tam 4.2 milyar insanı bir mıknatıs gibi kendisine çekmiş, adeta modern bir kavimler göçüne sebep olmuştur. 2050 yılında biz bu oranın üçte ikiye çıkacağını şimdiden öngörebiliyoruz." diye konuştu.

"Biz Türkiye olarak; tüm şehircilik adımlarımızı 85 milyon vatandaşımızın hiçbirini, 81 ilimizin hiçbir yerini geride bırakmayan bir anlayışla atıyoruz"

Şehirlerin altyapısını zorlayan aşırı yığılma ve yoğun tüketim hızı şehirlerde; ulaşım zorluklarına, çevre ve hava kirliliğine, barınma ve içme suyu sorununa, kişi başına düşen yeşil alan miktarının azalmasına, sosyal eşitsizlik ve adaletsizlik gibi sorunlara yol açtığını aktaran Bakan Kurum, "Dün 'insanların hepsi tek candır' diyen dünya gitmiş; yerine milyonlarca insanın fiziksel sorunlar, ruhsal buhranlar yaşadığı bir dünya gelmiştir." ifadelerini kullandı.

Bakan Kurum, küresel çapta yaşanan sorunların çözümünün; tüm dünyada insan onuruna yakışır bir hayatın idame edildiği sosyal konutlarla, çevre ve iklim dostu kentsel dönüşümle, tüm insanları kucaklayan, tasarruf ve merhamet eksenli bir sıfır atık kültürüyle mümkün olacağını vurgulayarak, "Biz Türkiye olarak; tüm şehircilik adımlarımızı 85 milyon vatandaşımızın hiçbirini, 81 ilimizin hiçbir yerini geride bırakmayan bir anlayışla atıyoruz." dedi.

"Mazlumların sesini dünyaya haykıran Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu vizyonla Türkiye'nin; insanlığın merhamet adası, iyilik adası olduğu gerçeğini en yüksek sesle haykırdık!"

Yer seçimi doğru yapılmamış yatırımlara, yanlış arazi kullanımına, şehir kimliğini bozan yanlış uygulamalara mani olacak, "Türkiye Ulusal Mekânsal Strateji Planı"nı tamamladıklarının altını çizen Bakan Kurum, "Milletimizin barınma ihtiyacına, sosyal konut ve kentsel dönüşüm çalışmalarımızla kalıcı, yerinde, hızlı ve doğal çözümlerle cevap veriyoruz. Anadolu coğrafyası kimseyi geride bırakmaz. Çünkü bizim medeniyetimiz yüzyıllardır bize, 'geride kalanların ve sessiz yığınların sesi' olmayı emreder. Bu emirle; dünyanın dört bir yanında, mazlum ve mağdur kardeşlerimiz için tüm ülkelere örnek olacak bir gönül seferberliğini hayata geçiriyoruz." diyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Pakistan'da sel oldu, bu anlayışla koştuk, Arnavutluk'ta deprem oldu, bu şuurla oradaydık, Ukraynalı çocukların yarınları için tüm insanlık adına inisiyatif aldık, Afrika'nın her yerinde güvenli bir hayat için projelerimizi gerçekleştirdik. Kardeşlerimize yuva olduk, okul olduk, iş olduk, aş olduk ve tüm bu projeleri mazlumların sesi, dünya lideri, Başkomutanımız Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde daha adil bir dünyanın var olabileceği inancıyla; büyük insanlık kervanından kimsenin ayrılmaması, geride kalmaması, yalnız kalmaması için hep çalıştık. Mazlumların sesini dünyaya haykıran Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyonla Türkiye'nin; insanlığın merhamet adası, iyilik adası olduğu gerçeğini en yüksek sesle haykırdık!"

"Toplamda 500 bin sosyal konut, 1 milyon konut amaçlı arsa, 50 bin iş yeri ile 1 milyon 550 bin bağımsız birimin çalışmalarını 81 ilimizde yürütüyoruz"

Bakan Murat Kurum, TOKİ eliyle, 1 milyon 170 bin sosyal konut ürettiklerini, 81 ilde 3 milyon konutun güvenli dönüşümünü sağladıklarını hatırlatarak, "Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, dünyada benzeri olmayan bir hamleyi,

Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut projesini ilan ettiler. Bu hamleyle toplamda 500 bin sosyal konut, 1 milyon konut amaçlı arsa, 50 bin iş yeriyle 1 milyon 550 bin bağımsız birimin çalışmalarını 81 ilimizde yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.

Bakan Kurum, sözlerine şöyle devam etti:

"2002 yılında AK Partimiz iktidara geldiğinde bu ülkede maalesef şehirlerimiz eşit şartlarda değildi ve şehirlerimize şartları eşitlemek adına bir politika ortaya koyduk. Bu politika çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde ve liderliğinde 81 ilimizde üniversitelerimiz ile hastanelerimizle, havalimanlarımız ile yine çevre ve şehircilik yatırımlarımızla birlikte tüm şehirlerimizi eşit hale getirecek adımlar attık. 81 ilimizde 3 milyon konutumuzun güvenli dönüşümünü sağladık. Afetler oldu Rize'de, Kastamonu'da, Elazığ'da, Malatya'da, Antalya'da ve Muğla'da, biz yine oradaydık. 2 saat sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla ilgili tüm bakan arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız, hemen vatandaşımızın yardımına koştuk. Onlara bir söz verdik; dedi ki 'barınma sizin en temel hakkınızdır ve bu çerçevede biz size yeni evlerinizi, yeni iş yerlerinizi, yeni yaşam alanlarınızı yapacağız ve en kısa süre içerisinde teslim edeceğiz' dedik. Hamdolsun hiçbir zaman milletimize mahcup olmadık ve verdiğimiz sözlerin hepsini tuttuk.

"Bütün dünya el ele verip, kendisine bahşedileni hatırlamalı ve iklim değişikliğiyle mücadele etmelidir"

"Sayın Cumhurbaşkanımız bir hedef ortaya koydu. Dedi ki; '2053 yılında biz Türkiye olarak net sıfır emisyon hedefi koyuyoruz ve yeşil kalkınma ile büyüyen Türkiye hedefi ile bu anlayışla projelerimizi gerçekleştireceğiz.' Bu çerçevede yapmış olduğumuz tüm çalışmaları bu kapsamda yapıyoruz." dedi. İnsanlığın, kendi eliyle yaptıklarının sonuçlarını küresel büyüklükte bir çevre kirliliği ve bunun sonucunda her gün daha da büyüyen bir küresel ısınmayla yaşamakta olduğunu aktaran Bakan Kurum, "Bütün dünya el ele verip, kendisine bahşedileni hatırlamalı ve iklim değişikliğiyle mücadele etmelidir. Bakın Birleşmiş Milletlerin (BM), geçtiğimiz yıl yayımladığı rapora göre dünya genelinde her yıl toplam 931 milyon ton gıda israf edilmektedir." dedi.

"Dünyanın geleceğini tehdit eden bu israfa dur demek için, küresel bir çevre seferberliğine dönüşen "Sıfır Atık Hareketi" ile, Türkiye sözünü söylemiştir"

Bakan Kurum, dünyanın geleceğini tehdit eden 'israfa dur' demek için, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerindeki "Sıfır Atık Hareketi" ile Türkiye'nin sözünü söylediğini vurgulayarak şöyle konuştu:

"Bu hareket; sadece ülkemiz için değil tüm dünya için yeni bir yaşam kültürünün inşasını vadetmektedir. Türkiye'nin kendi köklerinden süzerek dünyaya sunduğu bu hareket; geçtiğimiz haftalarda tarihi bir adımla bambaşka bir noktaya taşındı. Saygıdeğer Hanımefendi Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Sayın Guterress, BM Çevre Programı İcra Direktörü Inger Andersan, BM Habitat İcra Direktörü Sayın Şerif ile pek çok ülke liderinin eşleri ve çevre bakanları Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladılar. Sıfır atığı dünya çapında uygulamaya; sıfır atığı teşvik eden her türlü girişimi desteklemeye söz verildi. Tüm üye devletlere sıfır atık çağrısında bulunuldu. Dolayısıyla Sıfır Atık, bu beyanla birlikte artık küresel bir çevre hareketine dönüştü. Ben tüm misafirlerimiz huzurunda 'İsraf etmede hayır, hayırda israf olmaz.' sözünü tüm dünyaya yeniden hatırlatan Saygıdeğer Hanımefendiye, sonsuz şükranlarımı sunuyorum."

"Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna tüm kalbimizle, tüm yüreğimizle inanıyoruz"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, dostluk ve kardeşlik içinde şehirlerin karşı karşıya kaldığı birçok krizle mücadele etmek için daha çok iş birliği ve dayanışma içerisinde olmanın gerekliliğinin altını çizerek, "Bu dayanışmayı sadece kendi ülkemiz için değil, tüm insanlık âlemi için arzuluyoruz. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna tüm kalbimizle, tüm yüreğimizle inanıyoruz. Ben bu duygularla; Saygıdeğer Meymune Şerif hanımefendiye, kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyor; sizleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum." sözleriyle konuşmasını noktaladı.

"BM Habitat İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif: Bakan Kurum, Türkiye'deki sürdürülebilir kentleşmeyi başardı"

BM Habitat İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif, etkinlikte yaptığı konuşmada, Bakan Kurum'a ve ev sahipliği yapan Balıkesir yetkililerine teşekkür etti. Sharif, hiç kimseyi geride bırakmamak ve şehirlerde kadın ve çocukların rahat yaşaması için çalıştıklarını söyleyerek, "İnsan merkezli politikaların uygulanması lazım. Dünya Habitat Günü'nde şunu yapalım; kendi ortak sorumluluklarımızı yerine getirelim" dedi.

Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut kampanyası olan 'İlk Evim, İlk İş Yerim' projesiyle ilgili de konuşan BM Habitat İcra Direktörü Sharif, şunları söyledi:

"Bakan Kurum, Türkiye'deki sürdürülebilir kentleşmeyi başardı. Covid-19, sahip olan ve olmayanlar arasındaki uçurumu genişletmişti. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu uçurumu açıkladığı 500 bin sosyal konut projesiyle kapatmayı hedefliyor. Türkiye; Arnavutluk, Ukrayna ve Pakistan gibi ülkelerde deprem, sel, yangın gibi afetlere duyarsız kalmayarak sosyal politikalarda sınırları aşan adımlar atmakta ve daha adil bir dünyanın kurulması sürecine öncülük etmektedir."

Birleşmiş Milletler Habitat Meclisi Başkanı Martha Delgado ise konuşmasında, dünya şehirlerinin çıkarlarını görüşmek ve yeşil bir gelecek için bir araya geldikleri Balıkesir'deki sıcak karşılama için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür etti.

"Türkiye'nin Balıkesir kentinde UN HABİTAT etkinliğini; hiç kimsenin, hiçbir yerin geride bırakılmaması açısından bir fırsat olarak değerlendirmek istiyorum"

Etkinlikte söz alan Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan ise Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak geleneksel spor ve oyunları yeniden canlandırmaya çalıştıklarını ifade şunları söyledi:

Bilal Erdoğan: Sokaklarımızı ve şehirlerimizi yaşanabilir tutmak için çaba sarf etmeliyiz

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan'da programda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Dünyanın renkli kültürünün, sahip olduğumuz ve giderek yok olan bu çok kültürlü yapıya bağlı olduğunu hissediyoruz. Batı kültürü sadece sosyal medya değil tüm medya aracılığıyla birçok alanı baskılıyor. Bu yüzden nadir bitki ve hayvan türlerinin varlığını sürdürmek için mücadele verdiğimiz aynı yöntemle kültürlerimizi canlı, sokaklarımızı ve şehirlerimizi yaşanabilir tutmak için çaba sarf etmeliyiz. Bundan dolayı geleneksel spor ve oyunları gündeme alması bakımından bizimle işbirliği ve diyaloğu nedeniyle İcra Direktörü ve üyelerine teşekkür etmek istiyorum. UNESCO ile de aynı doğrulta çalışıyoruz. Türkiye'nin Balıkesir kentinde UN HABİTAT etkinliğini; hiç kimsenin, hiçbir yerin geride bırakılmaması açısından bir fırsat olarak değerlendirmek istiyorum. Ayrıca kendi kültürümüzün geride bırakılmamasından emin olmalıyız. Öyle ki daha fazla insan şehir merkezlerinde, 21. yüzyılın şehir yaşamında kültürümüze angaje olabilsin."

Bakan Kurum ve beraberindekiler, 3 Ekim Dünya Habitat Günü etkinlikleri kapsamında görsel sanatçı Deniz Sağdıç'ın atık malzemeleri sanat eserine dönüştürdüğü "Sıfır Noktası" sergisi ve etkinlik kapsamında kurulan diğer stantları gezdi.