Beyin olumsuza daha hızlı tepki veriyor

Sağlık Haberleri

Beyin tehdide ve hayatta kalmaya odaklı çalıştığı için negatifi daha çabuk algılıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Beynimizin üstünde bilinç var. Beyin pozitif olaylara 300 milisaniye sonra tepki verirken negatif olaylara 50 milisaniye sonra yanıt veriyor" dedi.

Beyin tehdide ve hayatta kalmaya odaklı çalıştığı için negatifi daha çabuk algılıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Beynimizin üstünde bilinç var. Beyin pozitif olaylara 300 milisaniye sonra tepki verirken negatif olaylara 50 milisaniye sonra yanıt veriyor" dedi.

Hayatımızın depremden önce ve depremden sonra olmak üzere değişeceğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Bu coğrafyada artık insanın konforu bozuldu. Yaşam alanlarımızın güvenilirliğini sorgulamak zorundayız. Diğer taraftan özgürlüğümüz de kısıtlandı. Özellikle gençler olmak üzere ölümün tahmin edildiğinden daha yakın olduğu hissedildi. Buna rağmen mutluluk mümkün. İnsan mutluluğu doğru tanımlarsa ancak mutlu olabilir. Mutluluk amaç ya da sonuç değil süreçtir. O süreci yakalayabilmek ve o yolda olmak gerekiyor. Popüler kültür özellikle iç ve dış nedene bağlı mutluluğu öğretiyor. Asıl önemli olan kişinin iç dinamiklerini düzelterek mutlu olmasını sağlamaktır. Biz toplumun ruh sağlığını korumak, hasta olmamaları için, şiddet ve suçun azalmasına yönelik bir şeyler yapmak istiyorsak koruyucu sağlığı çalışması olarak çok ciddi bilimsel referansı olan pozitif psikolojiden faydalanmak gerekiyor" diye konuştu.

İNSANLARIN ÖNEM SIRALAMASI DEĞİŞTİ

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan "Travma Sonrası Büyüme" konusunda travmanın geliştiren etkisine dikkat çekti. Travmaların insan hayatındaki erdemleri geliştirdiğine değinerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "İlk olarak insanların hayatlarında önem verdikleri şeylerin sıralaması değişti. Aynı olay farklı insanlarda farklı bakış açıları kazandırabiliyor. Bir kişiye erdem ve anlam kazandırıyorken diğer kişi anlamsızlık yükleyebiliyor. Bunu absürdizm olarak tanımlayabiliriz. Absürdistler 'Anlamı aramak anlamsızdır, anlamla mücadele etmek en büyük anlamdır' diye ifade ediyor. Öte yandan insanlar zorluklara göğüs gerebileceklerini anladılar. Hayatın gizli psikoloji yasaları var. Hayat zorluklarla mücadele edebilenlere mükafatını veriyor. Bizim kültürümüzde bu sabır olarak geçiyor. Ancak sabır katlanmak değil, doğanın hız ve ritmine uymaktır. Nerede hızlanılacağını ve nerede yavaşlanacağını dengelemektir. Bazı konularda yavaşlamamız ve önem sırasını değiştirmemiz gerekiyor" dedi.

POZİTİF OLAYLARA TEPKİ DAHA GEÇ

Şu an nörobilimin üzerine eğildiği konuların başında bilinç çalışmalarının geldiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Beynimizin üstünde bilinç var. Beyin pozitif olaylara 300 milisaniye sonra tepki verirken negatif olaylara 50 milisaniye sonra yanıt veriyor. Bu da beynin pozitif olaylar karşısında 6 misli daha fazla zaman harcadığını gösteriyor. Beyin tehdide ve hayatta kalmaya odaklı çalıştığı için negatifi daha çabuk algılıyor. Beyin karar verdiği zaman harekete geçiyor. Böyle durumda bilinç harekete geçmiş oluyor. Beyinde bu aksiyonları yapan executive bir genin olup olmadığı araştırılıyor ama şu ana kadar bulunamadı." dedi.

DOYUM ERTELEME BECERİSİ

İnsanların olayları olduğu gibi kabullenmeye başladıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Mindfullness'ta kabul, kararlılık diye geçiyor ama kabul ve yönet olarak değerlendiriyorum. Kişinin özgür iradesini de göz önüne almak gerekiyor. Olayları olduğu gibi kabul edip ondan sonra yönetme devreye girmeli. İnsanın değiştirebileceği ve değiştiremeyeceği şeyler var. İnsan bunun farkına varması için de muhakeme gücünü kullanabilmeli. Doğruları bulmak için de tahammüllü olması lazım. Deprem bunu öğretiyor, aslında insan için psikolojik dayanıklılık eğitimi oluyor. Bizim terapilerde vermeye çalıştığımız dayanıklılık eğitimini deprem topluma zorla yaşattırıyor. Aynı zamanda doyum erteleme becerisi de kazanıldı. İnsan hemen olsun, şimdi olsun istiyordu. Depremin yanı sıra pandemi de doyum erteleme becerisini kazandırıcı etki yaptı. Ayrıca manevi konulara da ilginin arttığını söylemek mümkün" ifadelerini kullandı.

SAHİP OLUNANIN KIYMETİ ARTTI

İlişkilere daha çok önem verilmeye başlandığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerine şöyle devam etti: "Travma sonrası büyüme parametrelerinden birisi de ilişkilere önem verme erdemini geliştirebilmektir. İnsan benmerkezci oldukça yalnızlaşıyor, güçlü oldukça yalnızlaşıyor ve ilişkileri önemsemiyor. Deprem gibi olaylarda ise insan yalnızlığın kendisi için zararlı bir unsur olduğunu görmeye başlıyor. İnsan ilişkisel bir varlık. Nörobiyolojik olarak da ilişkisel olduğunda mutlu olabiliyor. Farelerde bile sosyallik ve mutluluk dengesi vardır. Öte yandan insan sahip olduklarının kıymetini de anlamış oldu. Küçük şeyler karşısında mutlu olmak bir beceridir. Şu andaki kapital sistem devamlı 'Daha çok kazan, en iyisi ol' tarzındaki söylemlerle 10 kişiyi rekabete sokuyor ama 3 kişi mutlu olabiliyor. 7 kişiyi mutsuz eden sistem adil bir sistem değildir. Bu nedenle küçük şeylerden mutlu olmayı başarıp büyük hedefler koyulmalı. Biz öğrencilerimize 'Tahsilde hırslı ol, mahsulde kanaatkar ol' diye öğretiyoruz."




Etiketler : Beyin olumsuz Nörobiyolojik Nevzat Tarhan Mindfullness