Doç. Dr. Kılıç, "Uzun süre karlı ve buzlu havada vakit geçirenlerde fotokeratit görülüyor. Şehrin dokusunun bembeyaz örtüyle süslendiği masalsı manzaraların büyüsüne kapılmak göz sağlığı açısından risk oluşturabiliyor. Gözün kornea tabakasında güneş yanığı olarak tanımlanan fotokeratit, karda uzun süre vakit geçirenlerde görülüyor. Güneşten gelen ultraviyole ışınlarının karlı ve buzlu zeminlerden yansıyarak göze zarar vermesiyle oluşan hastalık, nadiren de olsa kalıcı hasara yol açabiliyor" diye konuştu.
TEDAVİSİ İHMALE GELMEZ
Kar körlüğünün tedavisine ilişkin de bilgi veren Kılıç, "Hastalık genellikle geçici bir durumdur, çoğunlukla sekel bir etki bırakmaz. Ancak hasarın tespiti mutlaka göz muayenesiyle yapılmalıdır. Muayeneden sonrası genellikle destekleyici, semptomları rahatlatıcı tedavi verilir. Sentetik gözyaşı damlaları bazen ek olarak antibiyotikli damlalar önerilir. Göz kapaklarında ödem için soğuk uygulama rahatlatıcı olacaktır" şeklinde konuştu.