Sucuk, sosis ve pastırma üçlüsünden uzak durun

Sağlık Haberleri

Aşırı yağlı, ağır baharat ve tuz içeren besinlerin, kızartmaların Ramazan'da tüketilmemesi gerektiğini söyleyen uzmanlar "Sucuk, sosis ve pastırma gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durulmalıdır. Hazımsızlığı artıracak kurubaklagiller de fazla tüketilmemelidir" dedi.

Aşırı yağlı, ağır baharat ve tuz içeren besinlerin, kızartmaların Ramazan'da tüketilmemesi gerektiğini söyleyen uzmanlar "Sucuk, sosis ve pastırma gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durulmalıdır. Hazımsızlığı artıracak kurubaklagiller de fazla tüketilmemelidir" dedi.

Aşırı yağlı, ağır baharat ve tuz içeren besinlerin, kızartmaların Ramazan'da tüketilmesinin uygun olmadığını söyleyen VM Medical Park Kocaeli Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği'nden Uzm. Dr. Lütfiye Derya İnal, "Sucuk, sosis ve pastırma gibi işlenmiş et ürünlerinden mümkün oldukça uzak durulmalıdır. Gaz oluşumunu dolayısıyla da hazımsızlığı artıracak kurubaklagiller de fazla tüketilmemelidir" dedi.

Ramazan öncesinde mevcut sağlık durumunun mutlaka değerlendirilmesi ve takipli hekimin önerileri doğrultusunda oruç tutulması gerektiğini ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Lütfiye Derya İnal, "Eğer hekiminiz, sağlığınızın oruç tutmaya elverişli olmadığı kanaatindeyse de oruç tutma konusunda ısrarcı olmamalısınız" açıklamasında bulundu.

BU HASTALIKLARI OLANLAR DİKKAT

Uzm. Dr. İnal, insülin kullanan veya şekerin düşmesine neden olabilecek şeker ilacı kullanan diyabetik hastaların, böbrek yetmezliği olanların, çok yaşlı kişilerin, gebelerin ve emziren annelerin oruç tutmasının önerilmediğini açıkladı. Uzun süren açlık ve susuzluktan sonra yenen büyük porsiyonlu ağır yemeklerin mide ve bağırsak problemlerine neden olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. İnal, "İftar sonrası oluşan hazım problemleri nedeniyle acil servislere başvuran hasta sayısı oldukça fazladır. Bu nedenle az az ve sık sık beslenilmelidir" şeklinde konuştu.

KAAN ŞEKERİNDE DENGESİZLİK OLUR

Ramazan'da bazı beslenme alışkanlıklarından uzak durmamız gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. İnal, şu bilgileri paylaştı: "Aşırı yağlı, ağır baharat ve tuz içeren besinlerin, kızartmaların Ramazan'da tüketilmesi uygun değildir. Sucuk, sosis ve pastırma gibi işlenmiş et ürünlerinden mümkün oldukça uzak durulmalıdır. Gaz oluşumunu dolayısıyla da hazımsızlığı artıracak kurubaklagiller de fazla tüketilmemelidir. Glisemik indeksi yüksek olan besinlere, kan şekerinde iniş çıkışlara neden olduğu için öğünlerde fazla yer verilmemedir. Bu nedenle pirinç pilavı ve dolma gibi besinler az tüketilmeli ve beyaz ekmek yerine tahıllı ekmekler tercih edilmelidir. Aynı şekilde tatlı menüsünde de şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar yer almalıdır. Glisemik indeksi yüksek besinlerin tüketiminden sonra genellikle ağırlık hissi ve uyku hali gibi semptomlar sık meydana gelmektedir."

MEYVE YEMEYİ UNUTMAYIN

İftarda besleyici ağır olmayan bir kâse çorba ile başlanması gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. İnal, "Çorba içerek öğüne başlamak, saatlerce besinsiz kalan midenin besine alışması için çok önemlidir. Ana öğünde haşlanmış, fırınlanmış veya ızgara besinler tercih edilmeli. Ara öğünlerde süt, yoğurt ve kefir gibi şeker dengesini uzun süreli sağlayan besinler alınmalı. Yanında da bir avucu geçmeyecek şekilde çiğ badem, fındık, ceviz veya kabak çekirdeği içi eklenmelidir. Özellikle kabak çekirdeği içi, içerdiği çinko ile bağışıklık sistemini güçlendirir. Kovid-19 gibi enfeksiyonlara karşı da savunma kalkanı oluşturur" dedi. Ara öğünlerde uygun porsiyonlarda olmak şartı ile C vitamini içeren meyvelere de yer verilmesi gerekildiğini ifade eden Uzm. Dr. İnal, sahurda da gün boyu tok tutacak protein ve lif içeren besinler tüketilmesini önerdi.

ÇAY VE KAHVE YETMEZ SU DA İÇİLMELİ

İftardan sahura kadar en az 2 litre su içilmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. İnal, "Çay ve kahve içmek suyun yerini tutmaz, dolayısıyla su yerine çay ve kahve içmek yapılan en büyük hatadır. Bağırsak düzeni için az şekerli kompostolar tüketilebilir. Mineral desteği için maden suyu içilmelidir" açıklamasında bulundu.

ŞALGAMDAN UZAK DURULMALI

Şalgam suyu, turşu suyu gibi acılı ve tuzlu içeceklerin tercih edilmemesini gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. İnal, fazla miktarda çay ve kahve tüketiminin de diüretik yani idrar söktürücü özeliği ile gün boyu sıvı kaybının daha da artmasına neden olabileceğini belirtti.

İFTARDAN SONRA YÜRÜYÜŞ YAPIN

İftardan yaklaşık yarım saat sonra 30-40 dakika boyunca orta-hızlı tempoda yapılan yürüyüşün, besinlerin daha kolay sindirilmesinde ve bazal metabolizmanın hızlanmasında oldukça etkin olabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. İnal, "Aşırı efor gerektiren sporlar ise uygun değildir. Yukarıda bahsettiğimiz genel bilgiler dışında menüler bireysel olmalıdır. Oruç tutan kişinin yaşı ve kronik hastalıkları göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır. Tansiyonu olan hastaların öğünlerinde tuz, diyabetik hastaların öğünlerinde de şeker ve meyve kısıtlanmalıdır. Kolesterol yüksekliği olanlarda ise daha yağsız besinler tercih edilmeli, hayvansal yağlardan uzak durulmalı ve tüketilen yumurta sınırlandırılmalıdır. Bunun dışında kolesterol dengesine olumlu etkileri nedeniyle Omega-3 takviyeleri de alınabilir" diyerek sözlerini noktaladı.




Etiketler : UZMANLARDAN RAMAZAN UYARISI sucuk sosis pastırma