Antik çağın büyüleyici mozaiklerinin sergilendiği; Zeugma Mozaik Müzesi

Renkli taşlara ustaca işlenen mitolojik figürler, geometrik desenler ve günlük yaşamın sahneleri sizi o dönemin içerisinde bir yolculuğa çıkartıyor.

Uygarlığın beşiği olarak bilinen Mezopotamya'nın sınırını oluşturan Fırat Nehri, çevresinde pek çok uygarlığın kurulmasına da vesile oluyor.

Büyük İskender'in komutanlarından Selevkos, kendi yerleşimini kurmak için Fırat Nehri kenarını seçiyor ve nehirle kendi ismini birleştirerek bölgeye 'köprü baş' anlamına gelen Zeugma ismini veriyor.

Dünyanın en büyük mozaik müzelerinden birisi olan Zeugma'da sergilenen mozaiklerin büyük bir çoğunluğu bölgede yaşayan asil ve zenginlerin yaşadığı villalardan çıkarılıyor.

Müzenin en önemli eserlerinden birisi olan Çingene Kızı Mozaiği de, Menad villasının yemek odasının alt tabanına ait bir mozaik. O dönemde yaşanan kaçak kazı çalışmaları nedeniyle mozaik, şans eseri toprak altında kalmasıyla bulunuyor.

Şeffaf başlığı altındaki dağınık saçları, çıkık elmacık kemiği ve dolgun yüzü, kulaklarındaki küpelerle ortaya çıkarıldığında kazı ortamı şakası olarak Çingene Kızı'na benzetiliyor.

Bununla ilgili, zaman içerisinde farklı rivayetlerde ortaya atılıyor. Büyük İskender'in portresine benzetenler ve menadlardan birisi olduğunu söyleyenler gibi.

Çingene Kızı Mozaiği'nin en ilgi çekici yanı, gözlerinin, kendisine bakanı her yönden takip etmesi.