Müze gibi ev

Akman, eşinin de desteğiyle evini adeta bir müzeye dönüştürerek, yaşadığı 3 katlı apartmanın en üst katındaki daire ve terasında aralarında ağırlıklı Yörük-Türkmen geleneğinde yeri olan tarım aleti, mutfak gereci ve kıyafet başta olmak üzere binden fazla eski eşyayı sergiliyor. Misafirlerini yöresel kıyafetlerle karşılayan Akman ailesi, kültürlerini gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor.

Aydın Akman, askerden geldikten sonra Yörük kültürünü en iyi şekilde anlatmaya karar verdiğini söyledi. Yaklaşık 20 yıl önce dernek faaliyetlerine başladığını dile getiren Akman, "Geleneklerimizi yaşatmak adına haftada iki gün dernek lokalinde etkinliklere başladık. Misafirler davet edip, kültürümüzü anlattık. Eski eşyalarımızı da bu lokalde sergiledik" dedi. Bu süreçte eşinden çok destek gördüğünü dile getiren Akman, şöyle devam etti: "Daireden feragat ettik. Bu eşyaları burada sergileyelim, bizden sonraki nesle hatıra kalsın istedik. Mesela şimdiki ile bundan 50 yıl önceki sofra düzeni aynı değil. Kaşığı kardeşimizle değişip yiyorduk. Sofrada kaşık yoktu. O günlerin zorluğuna da dikkati çekiyoruz. Çul tezgahından eski paralara, tüfekten çeyiz sandığına kadar çok çeşit parça var. Burayı görmek isteyen çok oluyor. Herkesi burada ağırlamak istiyorum ama çalıştığımız için genelde hafta sonları misafir kabul ediyoruz." Akman, "Bazen 'konak geceleri' etkinliği düzenliyoruz. Bir araya toplanarak eski dönemlerdeki yemeklerimizi yapıp geleneğimizi yaşatmaya çalışıyoruz. Eşyaları burada sergiliyoruz ama burası da küçük gelmeye başladı, bir daire yetmiyor. Derneğimize ait büyük bir yer var. Orayı dizayn edip eşyaları orada sergilemeyi amaçlıyorum" diye konuştu.