Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Aklınızı başınıza toplayın!

Yeterince bunaldık!

Uzunca zamandır, şöyle gönlünüzce ver elini deyip şurası senin burası benim deyip, dolaşamıyoruz !

Bir de serde alışkanlık var, “tebdil-i mekanda ferahlık vardır “ deyip, azıcık bunalsak kendimizi atarız dışarı!

Epey zamandır bunu yapamadığımızdan mıdır nedir, iyice bunaldık !

Hele beni düşünsenize her yıl 81 vilayeti dolaşan ben, acaba nasıl da bunalmışımdır ?

Fena bunaldım !

Öyle böyle değil!

Çünkü, tiyatro sahneleri kapalı!

Tamam, yasak yok da hadi bakalım insanlara, buyurun tiyatroya gelin deyin…

Zor!

Hem de çok zor!

Yorulduk!

Diyeceksiniz ki, nasıl yani?

Şöyle efendim, meğer insan oturmaktan, adım atamamaktan da yorulup bitap düşermiş!

Vallahi olurmuş!

Koşuşturmanın, emek harcamanın, alın teri dökmenin yorgunluğu da değil hani!

Bu başka, tamam ter döküyorsunuz da emek vererek değil, kredi kartı ekstresi geldiğinde, doğal gaz , elektrik faturası..!

Yani, en azından kredi kartının askerisini ödeme lazım, kör boğaz ekmek bekler!

Doğalgaz desem kış günü gel de ödeme!

Elektrik..?

Hani, salona 14 numara gaz lambası koyalım diyeceğim, çocukların tablet, cep telefonlarının şarjı..?

Hani, laf aramızda ben de alıştım, Twitter da şöyle bir dolaşmak falan…

Daha saymaya başlamadan insan bunalıyor , yoruluyor , hafiften de terliyor boncuk boncuk!

Bir de geçmişe Fransız kalan şu Fransa, AB , NATO falan da yok mu?

Zaten canımız burnumuza gelmiş, şöyle elimizin tersiyle …

Neyse, yine efendilik bizde kalsın!

Bi dakka!

Biz, biraz da hırçınlaştık mı ne?

Bazen birbirimize maksadı aşan laflar etmeye başladık!

Tamam, söz ağızdan çıkınca da bir daha içeri girmiyor arkadaş!

Diş macunu gibi sıktın mı, bir daha da tüpe sokamıyorsun!

İnsan böyle zamanlarda bağırmak, çağırmak, öteyi beriyi tekmelemek, iki de küfür sallamak ister!

Tamam da agalar, biz neden birbirimize tekme tokat atıp, söve saya bağırıp çağırıyoruz!

Madem tekme, yumruk atacaksın, iki sövüp sayacaksın, düşman mı yok?

Baksana kardeşim, senin şehitlerle işgalden kurtardığın Türk vatan toprağı Karabağ için, Fransa, -bizden okkalı bir Osmanlı Tokatı yiyen Ermenistan’a uyup- güya Karabağ’da bağımsız bir devlet varmış (!) gibi, “ Ben Karabağ’ı tanıyorum “ diyor!

Buyur, Almanya’ya bak, bizim yardım gemimize müdahale etme hadsizliğinde bulunuyor!

Buyur, AB güya yaptırım uygulamak için, bir iki gün sonra toplanacakmış!

Sebep?

Bizim, “Mavi Vatan”ımızı savunmamız..!

Yani, şöyle elinin tersiyle okkalı bir Osmanlı tokadını, kıçlarına tekmeyi, … git demeyi hak etmiyorlar mı?

Ediyorlarsa, be kardeşim niye, okkalı Osmanlı tokadını aşkedip, kıçlarına tekmeyi vurup, … gidin demiyorsunuz da Şerefli Türk Ordusu’na hakaret ediyorsunuz?

Bi dakka...!

Bi dakka, yoksa siz, bizden değil misiniz?

Biz, kim miyiz?

La oğlum, siz aklınızı mı yitirdiniz?

Biz, biz asil Türk Milleti..!

Bana bakın, aklınızı başınıza toplayın!

Kendinize gelin!

Tamam bunaldık, yorulduk da...

Ama, aklımızı yitirmedik!

Hele, siz bir nüfus cüzdanınıza bakın!

Bakın bakalım, hangi devletin nüfus cüzdanını taşıyorsunuz?!