Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Lağım patladı

Dünya üzerinde bin bir türlü din var. Benim inancımda, bu dinlerin bir kısmı insan uydurması bir kısmı ise Yaradan tarafından gönderilmiş bozulmuş, ardından tekrar gönderilmiş, bu döngü kendisini tekrar etmiş. İnsanların inandığı bu dinler de kendi aralarında parçalara ayrılmış, kimisi iyice radikalleşirken kimisi de iyice yumuşayarak dinin temellerinden uzaklaşmış. Fakat tüm parçalar, aynı din içerisinde sınıflandırıldığından, yaptıkları da o dinin adına geçmiş. O yüzden birazdan yazacaklarımla, o dinin tüm inananlarını aynı kefeye koymadığımı önden söyleyerek yazıyorum. Bizim inancımıza göre, Hz. Musa'ya inen din ile Hz. Muhammed'e inen din aynıdır. Hz. Musa'nın yoluna yakın yoldan giden Musevi'leri tenzih ediyorum. Bozulan dine mensup ve şeytani kuralları dinlerine sokmuş olanların, kendileri dışındaki insanları insan olarak görmediklerini hepimiz biliyoruz.

Geçen yazılarımda, tarih boyunca Yahudilerin defalarca sürgünlere gönderildiğini, diğer insanlar tarafından bulundukları yerden çıkarıldıklarını, kendilerine karşı toplu nefretler oluştuğunu yazmıştım. Dünya çapında, Yahudi toplumuna yapılan bu uygulamalardan ötürü hep mağdur durumuna düşmüş olan kitle için, bir soru da biz soralım. "Bu nefret nereden geldi" sorusuna cevap olarak, tarihi kayıtlara geçmiş bir uygulamadan bahsedeceğim sizlere.

"Çivili fıçı", içe doğru yerleştirilmiş çivilerle olan fıçının içerisine sapkın hahamlar tarafından, insan olarak görülmeyenlerin çocuklarından kaçırılan bir çocuk, canlı canlı yerleştirilir ve fıçı uzun süre yuvarlanır. Kanın iyice aktığından emin olduktan sonra fıçının altındaki musluk açılır ve akan kan ekmeklerde kullanılmak üzere ayırılır. Bu sapıklar bu kanı, bayramları için ürettikleri ve yedikleri ekmeğin yapımında kullanır.

Tarihçilerin kayıtlarında Pessah Bayramı diye geçen bayram dönemleri, Avrupa'da küçük çocukların kaybolmalarının sıklaştığı dönemlerle uyuşur. Bu konuyu en detaylı şekilde, böylesine sapkın bir hahamın oğlu olan Neophite isimli sonradan din değiştiren Moldovya'lı bir Rahip 1803'te yazdığı kitapta ele almıştır.

Sürülmeden önce İspanya'da bu olaylar ayyuka çıkmış, kaybolan çocukların sayıları iyice artmış ve bulunan çocuk cesetlerinin kanlarının iyice çekilmiş oldukları görülmüş. Osmanlı'da da kayıtlara geçmiş vakalar bulunmakta. Amasya'da 1715, Şam'da 1840, Rodos'ta 1840, İstanbul'da 1633-1843-1866'da, İzmir'de 1863-1868-1870'de görülmüş. Hatta, Yahudi tarihçi yazar Avram Galante, "Histoire Des Juifs de Turquie" kitabında bu konuyu ayrıntılı ele almış. Ayrıca Cevat Rıfat Atilhan'da "İğneli Fıçı" kitabında bu konuyu işlemiş.

Gelelim günümüze, Yahudilik ismi altında kendisini Siyonist olarak adlandıran grubun içerisinde, dünya çapında zengin küreselcilerin mecazi olarak, insanlığın kanını emdiklerini önceki yazılarımda defalarca anlatmaya çalıştım. Artık, gerçekten bunu uyguladıkları da ayyuka çıkmış durumda. Yıllardır, Amerika'da zenginler, bürokrasi ve siyasiler tarafından üstü örtülmeye çalışılan, "Pizzagate Skandalı" olarak anılan olaylar da mevcut. Çocukların kaçırılarak zenginlerin sapık partilerinde sapık ayin ve ritüellerine alet edildiği, Amerika Mahkemeleri tarafından ortaya çıkarıldı. Zenginlere, bürokratlar ve siyasilere, kullandığı adada çocuk sağladığı ispatlanan Jeffrey Epstein isimli cani, mahkemesi sürerken hapishanede intihar etti perdelemesi ile öldürüldü (ya da kaçırıldı). Çünkü, dava dosyasında kimlerin ismi yoktu ki...! Yazıyı buraya kadar okuyan herkesten bizzat rica ediyorum. Çok basit bir, "Pizzagate Skandalı'na karışan isimler" aramasıyla ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız. Bu çocuklar önce cinsel sapıklıklarda kullanılmakta, sonra iyice korkutularak kanlarındaki adrenalin seviyesi en üst noktaya çıkınca öldürülerek kanları kullanılmaktaydı.

Son olarak lağım patladı! New York'ta bir Sinagog'a yapılan polis operasyonunda binanın altına giden tüneller ve tünellerde bulunan çocuk kanları ile kirli yataklar ve bir takım materyaller bulundu. Tüm bunlar kameralara yansıdı. Dünya çapında bir infial yarattı. Bunun ardından dünyanın çeşitli yerlerindeki insanlar, kendi bulundukları yerlerdeki Sinagogların da altında benzeri şeylerin bulunduğunu videolarla iddia etti.

New York'taki olaya konu olan sinagog bir Chabad Sinagogu. Günler önceki yazımda Kıbrıs'ta gayrimenkul satın alan Yahudilerden bahsetmiştim. Alım yapanlar da Chabad Yahudileri. Dünya bu lağımın patlaması ile çalkalanırken, dünya çapında kaçırılan çocuk ticaretinin uzandığı yeri gözler önüne serdi.