Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Organize itibar transferi

Öyle olaylara şahit oluyor ki dünya, yüzeysel baktığımızda gerçekten insanın aklı almıyor. İsrail Filistin arasındaki savaşta, İsrail'in uyguladığı katliama, tüm dünya ülkelerinde Müslümanı, Hristiyanı, hatta Yahudisi bütün halklar tepki gösteriyor. İngiltere'de, Amerika'da, Kıta Avrupası' nda ve hatta İsrail'de bile, uygulanan katliama büyük ölçekte protestolar gerçekleşiyor. Fakat, işin ilginç tarafı tüm bunlar olup biterken, söz konusu ülkelerin devlet başkanları ve hükümetleri tam tersi yönde politikalar uyguluyor, demeçler veriyor.

Akla birkaç soru geliyor: Bu yönetimler İsrail'in uyguladığı katliam konusunda kendilerine hükümeti kaybettirecek durumlarla karşı karşıya bırakacak politikaları neden ısrarla uyguluyor? Bu hükümetler kendilerini hükümete getiren halkın isteklerine hizmet etmiyorsa, kime hizmet ediyor? Hizmet ettikleri bu mihraklar, kendilerine hizmet eden hükümetleri, iktidarlarını kaybetmeleri pahasına, neden ısrarla açık açık bunları yapmaya zorluyor?

Birinci soruyu açacak olursak; Bu yönetimler İsrail'in uyguladığı katliam konusunda kendilerine hükümeti kaybettirecek durumlarla karşı karşıya bırakacak politikaları neden ısrarla uyguluyor? Örneğin, Amerika'da Biden önderliğinde demokrat(sözde) kanat ısrarla İsrail'in yanında bir imaj çiziyor. Çocuk ölümleri kendilerine sorulduğunda bile, İsrail'in meşru hakkıdır, diyor! Evet, tüm dünyanın gözü önünde çocukları öldürmek, İsrail'in meşru hakkıdır, demekten çekinmeyen bir hükümet. Halkı, tüm bunlara karşı olmasına rağmen, ısrarla İsrail'e silah ve diğer yardımları yapmaya devam edeceklerini dile getiren bu hükümet, Amerikan bütçesine göre bile, azımsanmayacak bir meblağın İsrail'e savaş için aktarılması kararları alıyor. Çünkü, sözde demokrat her zaman olduğu gibi Amerikan halkına değil, başka bir zümreye hizmet ediyor. Buna, şu anki İngiltere yönetimini, Fransa yönetimini ve bu katliama destek veren tüm yönetimleri katabilirsiniz.

İkinci soruyu açacak olursak; Bu hükümetler, kendilerini hükümete getiren halkın isteklerine hizmet etmiyorsa, kime hizmet ediyor? Amerika örneğinden devam edecek olursak, sözde demokrat özde küreselci (Küreselci şirketlerin piyonu) kanat her zaman olduğu gibi, Amerikan halkına değil, dünyayı kendi iğrenç planlarına göre şekillendirmeye çalışan küresel finans baronlarına hizmet ediyor. Çünkü, bu zümre tüm dünyayı bir örümcek ağı gibi sarmış olduğu için, uluslararası bağlantılar sayesinde, Amerika'da küreselci hükümetin koltuğa daha sağlam yapışmasını sağlıyor. Seçim kampanyalarına akıtılan dolarlar da cabası. Ayrıca, son dönemde, neredeyse tüm ülkelerde benzer bir oluşum kurduklarından dolayı, kendi politikalarını diğer ülkeler ile entegreli halde yöneterek destekleyebiliyorlar.

Üçüncü soruya gelecek olursak; Hizmet ettikleri bu mihraklar, kendilerine hizmet eden hükümetleri, iktidarlarını kaybetmeleri pahasına neden ısrarla açık açık bunları yapmaya zorluyor? İşte burası, asıl ilginç görünen, fakat aslında daha büyük bir planın parçası olan kısım. Bu zümre, kendileri için tabiri caizse, altın yumurtlayan tavuklarını neden kesime gönderiyor şeklinde de değerlendirebiliriz, bu soruyu. Çünkü, daha evvelinde, hükümetlerini ele geçirdikleri bu ülkelerde, halkın açıkça protestolarla karşı geldiği politikalarını uygularken, daha dikkatli olurlar, geçici de olsa politikalarını geri çeker, halkın gazını aldıktan sonra tekrar saman altından politikalarını uygulamaya çalışırlardı. Fakat, bu kez durum farklı, söz konusu hükümetlere açıktan açığa, ey halklarımız siz kendinizi de yırtsanız biz bildiğimizi okur, gerekirse sizin isteklerinizi de sizi de ezer, yine de uygularız imajı çizdiriliyor.

Bunun sebebi ise, son yüzyılda dünyanın jandarmalığını yaptırdıkları ülkelerin, hem kendi içlerinde toplumlarına hem de uluslararası arenada diğer ülkelere karşı, imajlarının çizilmesi meselesi. Yani, bu büyük devletlerin otoritelerinin, demokratlıklarının, iyilikseverliklerinin, barış güvercinliklerinin ve güvenilir abi imajlarının, hem içeride hem de dışarıda sarsılması lazım. Bunu bile isteye, gelecek için çizdikleri senaryolara istinaden uyguluyorlar. Son yüzyıldır, hiç masum olmayan bu büyük devletler, iyice zalim hale getirilerek; yönetim biçimleri, tarihleri, sosyolojik, askeri ve iç güvenlik politikaları sorgulanır hale gelmeli. Gelmeli ki, bakın bu sistemler artık işlemiyor, yeni dünya düzeni için yeni ve sürdürülebilir sistemlere ihtiyaç var, denebilsin. O sistem ne mi? Bakın, onu da Çin yıllardır Uzak Doğu'da, güzelce uyguluyor.

Böylece, pilot bölge olan Çin'de altyapısını oluşturup uyguladıkları ve o altyapıyı çaktırmadan tüm dünyaya ihraç ettikleri yönetim sistemi, daha cazip hale gelebilsin. Kısacası, sermayenin, yeni dünya düzeninde doğuya kayma isteği doğrultusunda geliştirilmiş uzun vadeli programlarının en sert ve sancılı aynı zamanda da şaşırtıcı transfer süreci politikalarına, şahit oluyor tüm dünya.

Bunun sonucu olarak toplumlar; kendi güvenlik hislerinin sarsılmasına yol açan eski sistemi, elinin tersi ile bir kenara çekip, yeni dünya düzeninin görünürde güvenli, fakat perde arkasında, hissettikleri duygudan damarlarında akan kana kadar kontrol altında tutulacakları sistemin bir parçası olmaya koşarak ilerleyecekler. Ayrıca, son yüzyılda küreselcilerin emriyle yapılan tüm vahşetlerin ihalesi de maşa olarak kullanılan jandarma devletlerin toplumlarına miras kalacak. Haydi kalın sağlıcakla.