Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

RTÜK yetkililerine…!

Evet, dünya yanıyor!

Evet, insanlık vicdanı ağlıyor!

Evet, mazlum inim inim inliyor!

Evet, zalim Nemrutları kıskandıracak kadar vahşileşti!

Evet, dünyanın bu yangınını söndürmek için çırpınan sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti!

Evet, inim inim inleyen mazluma uzanan tek el, sadece Türkiye Cumhuriyeti!

Evet, Nemrut'ları kıskandıracak kadar vahşileşen zalime karşı, "Dünya 5'ten büyüktür" diye haykıran sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti!

Evet, evet, evet...

İhtiyar dünyanın hikayesi, bize bir kez daha değişmeyen bir gerçeği acı olaylarla gösteriyor.

Türk'süz bir dünyada eşrefi mahlukat, yani insanın insanca yaşaması imkansızdır.

Sadece eşrefi mahlukat olan insanların mı, kurdun, kuşun, otun, börtü böceğin yaşaması da imkansızdır.

Türk'ün kültürü ve medeniyeti en büyük cezayı, "Yaş kesen baş keser" fermanı ile fidana dokunana vermiştir.

Türk, gittiği hiç bir yerde oradaki insanların diline, dinine karışmamıştır.

Misal, Balkanlar...

Misal, Arap coğrafyası...

Bursa'ya iki kilise bir sinagog yaptıran Murat Hüdavendigar'ın, Hıristiyan aleminde Papa'dan daha fazla sevildiğini biliyor muydunuz?

Türk'ün kültürü, göçmen kuşlara vakıf kurmuş bir kültürdür.

Türk'ü vazgeçilmez kılan da medeniyetinin öğretileri, kültürünün kaideleri...

İmdi...!

Buradan özellikle, RTÜK Başkanı Sayın Ebubekir Şahin Bey'e sesleniyorum; bakınız, bir an önce adım atmazsanız, sadece bu ülke vatandaşlarının değil, dünyanın bütün mazlumlarının vebali altında kalacaksınız!

Neden mi?

Özellikle ülkemizde milyona varan aboneliklerle, Türk kültürünü, insanlık değerlerini dinamitleyen başta dijital kanal ve sırf reyting, yani kazanma azgınlığı ile dijital portallarla insanlık onurunu ayaklar altına alma yarışına girmiş bu sözümona dizileri, zapturapt altına almazsanız, yaşanacak felaketin büyüklüğünü tahmin bile edemezsiniz!

Sayın Başkan, hatırlarsınız, Flamingo Yolu, Dallas, Köle bilmem ne isimli diziler, filmler, Türk Sineması'nı yerle bir etti. Vahşi emperyalizmin kan emicileri, sözümona sanat adına geldiler ve bu ülke insanının beyinlerini emdiler, emiyorlar!

Sayın Başkan, özellikle 12 Eylül 1980 sonrası sinema filmlerine, tiyatro oyunlarına bakınız: Ayşeler, Fatmalar, hizmetçiler, Şabanlar, İlyaslar; ya kapıcıdırlar ya da ırgat...

Ayşe Fatma kolayca kandırılır, hemencecik suistimal edilir!

Şaban, dalga konusudur; İlyaslar Tijenlere hiç layık görülmez!

Sonuç...?

Sonuç ortada, tüm değerlerinden arınır, dilinden, edebinden sıyrılırsan, adam(!) yerine konulduğun bir dünya...!

Sonuç...?

Sadece ağzından girene, ifrazat noktasından çıkardığına odaklanmış bir insan profili...

Sonuç...?

Kardeşi, vatanı, insanlığı elden gitse de hiçbir şey umrunda olmayan bir nesil!

Sayın Başkan, bütün kanallarda çoğu kadına biçilen tek mesleğin hizmetçilik olması, sizce bir tesadüf müdür, yoksa birileri 12 Eylül 1980'de uyguladıkları kimlik soykırımının bir başka safhasına mı geçtiler?

Ortada, ne dil kaldı ne edep ne adap...!

Evet, Gazze'de zalim bir soykırım yapılmakta!

Ama, asıl bu ülkede kimliksizleştirme soykırımı yapılıyor!

Çünkü, hedef Türk, çünkü hedef Türk hasletleri...!

Çünkü, Türk yok edilirse, zalimin işi çok daha kolay olacak!

Peki, ne yapılmalı?

Acilen, RTÜK bu konuda bir çalıştay yapmalı!

Yoksa, gün gelir varım deriz, ama iş işten geçmiş olur!