Ahmet Yenilmez
Tamı tamına 41 yıl olmuş!
Dile kolay 41 yıl...!
Öyle, 41 kere maşallah denecek cinsten değil bu 41 yıl!
Değil 41, 41 000 hatta 41 milyon kere dua edeyim ki, Allah bu millete bir daha 41 yıl önceki gibi bir 12 Eylül yaşatmasın!
Yaşı 41 'in üstünde olanların, ömür boyu her 12 Eylül'de acı bir şekilde yaşayacağı gün, 12 Eylül 1980!
Kardeş kanını durdurmak iddiasıyla başlayıp, daha sonrasında neredeyse yüz bine varan kardeşin birbirini boğazlayacağı bir büyük kavganın tezgahını kuran, 12 Eylül 1980!
Evet, yanlış okumadınız!
Daha sonrasında, neredeyse 100 000'e yakın kardeşin birbirine kıydığı PKK belasını başımıza bela eden 12 Eylül 1980!
Öyle pis bir tezgah ki...!
Tam bir yıl önce, 42 yıl öncesinde, yani 12 Eylül 1979'da MHP'li Bingöl Belediye Başkanı Hikmet Tekin Marksist, Leninist, Stalinist teröristler tarafından (en azından biz öyle biliyoruz) katlediliyor!
Sanırım, net olarak anlayamadınız!
12 Eylül 1980'in kudretli generallerinden biri olan Bedrettin Demirel, 12 Eylül 1980 sonrası, "Bir yıl önce planlamıştık, ama şartların olgunlaşmasını bekledik" demişti!
Şimdi anladınız mı, ne kadar pis, alçakça bir tezgah!
Sadece içeride mi?
Dış siyasetimizi de stratejimizi de alt üst eden 12 Eylül 1980!
Öyle bir alt üst etmek ki, bugün Mavi Vatan'da yaşadıklarımız 12 Eylül 1980'in kötü bir mirasıdır!
Nasıl mı?
1974'te Asil Türk Milleti'nin Mehmetçik'inden yediği şamarın sersemliğinden NATO'dan çıkan Yunanistan'ı, 12 Eylül 1980'in ilk işi, Türkiye'nin vetosunu kaldırarak, NATO'ya geri almak oldu!
Anladınız anladınız!
Ve Paul Henze...!
12 Eylül 1980' de ABD CIA Türkiye Masası İstasyon Şefi!
Madem söze başladık, o zaman devam edelim.
Mesela, o gün bugündür Suriye ile aramız hiç düzelmedi!
Hatta, bugünlerde burnumuzun dibinde ABD'nin binlerce tır silah verdiği PKK, Suriye'nin Bekaa Vadisi'nde eğitiliyordu!
Elin adamı planını nasılda tıkır tıkır işletiyor!
Dile kolay, 100 000'e dayandı!
Dağda ölen de bizimdi, ceplerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimliği vardı!
650 000 kişi gözaltına alındı, 1 683 000 kişi de fişlendi!
Çoğu genç ve pek çoğu ya üniversite talebesi ya da mezunu...!
Ne hikmetse, en istikbal vaadedenleri ABD ya da onun uyduları Avrupa devletlerine kaçtılar!
Kimisi NOBEL aldı kimisi ilaç buldu!
Biz ise hala aşımızı bekliyoruz!
Ve 15 Temmuz...!
FETÖ, ABD'de...!
Biz bunları yaşarken de Afganistan'ın başında, dönemin SCCB'sinin bugünün Rusya'sının çocuklarından Babrak Karmal vardı!
Ah ah...!
Öyle kahroluyor öyle utanıyorum ki!
Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, beş değil...
Yeter artık be!