Emrah Öner

İlk yarı için şunu söylememiz gerekir. 1. Fenerbahçe eski temposuna geri döndü ve koca bir yarıyı heba etti. 2. bunun sebebi karşısında Akhisar'dan bile kompakt bir ekip bulması idi. Ta ki Kayseri golü bulana kadar. Ondan sonra uyuyan dev uyandı ve Ozan ile eştiliği buldu. Ozan'ın golden önce net faulu vardı. Ama golün hazırlanışı enfesti. Umut, Fenerbahçe'ye herhalde 1000. golünü attı. Mendes, Hasan Ali'yi o kadar yordu ki, Hasan Ali neredeyse hiç ileri çıkamadı. Aykut Hoca'nın inadı ilk yarı için çok açıktı. Örneğin hiçbir yararı olmayan Dirar'a net 45 dakika dayandı. Halbuki başka cengaver bir hoca olsa 15. dakikada Alper'i ya da ikili forvete dönerek Soldado'yu alırdı. Ama öyle bir değişikliği zaten beklemiyorduk. Fenerbahçe Dirar'ın yerine Mendes'i alsaydı, konuyu sene başında çözerdi.

50. dakikada Roman kendini affettirdi. Kayseri'nin golünde abuk subuk davranmıştı. Fenerbahçe'de ben bu sene ilk defa olumlu bir duran top organizasyonu gördüm. Golden sonra Kayseri ataklar yapmaya başladı, fakat Valbuena'nın akıl dolu 2. frkiğini De Souza tamamladı, maç 3-1 oldu. 67. dakikada Neto gibi birine yakışmayan başka bir gol oldu: 3-2. Zaten Fenerbahçe2ye gelen ya 10 maç ceza alır, ya gol atamaz, ya kendi kalesine goller atar. Bu bir klasiktir. Janssen'in penaltısı verilmedi. Ama en bombası Hoca, Dirar'a 92 dakika dayandı. O da yetmedi, Valbuena'yı çıkardı. O da yetmedi Topal'ı aldı. Ve son saniyede Kayseri beraberliği buldu. Fenerbahçe'nin 3.lük hesapları başka bahara kaldı. 2 puanın kaybı son dakikalardaki oyuncu değişiklikleri ile Aykut Hoca'ya yazdı.