Rasim Ozan Kütahyalı

Rasim Ozan Kütahyalı

7 senedir başka bir alemde yaşamak

Şu satırları yazdığım 7 Temmuz günü benim için unutulmaz bir gündür. Siz bu satırları 8 Temmuz günü okuyacaksınız.

*

7 sene öncesi yani 2013'ün yedinci ayının yedinci günü o sıcak yaz sabahı tüm detaylarıyla gözümün önünde şimdi.

*

Cumartesiyi pazara bağlayan 7 Temmuz 2013 gece yarısı Nagehan'ın sancılanması ile aniden hastaneye koşmuştuk.

*

Normal doğum zamanından 10 gün önceydi.

*

Benim ailem Çeşme'deydi. Nagehan'ınkiler Bodrum'da.

*

Herkes dönüş planını 17 Temmuz'a göre yapmıştı.

*

Sadece kayınvalidem Ferhat Alçı İstanbul'daydı. Nagehan doğuma girdiği sıra koskocaman bir salonda yalnız iki kişiydik.

*

Hava zifiri karanlıktı. Salonun ışıkları da kapalıydı.

*

Doğmakta olan yeni günün ilk ışıkları pervazlardan içeri hafifçe yansıyordu sadece.

*

Her şey ansızın gelişmişti. Karımın ismi Nagehan’ın anlamı gibi apansız ve ansızın.

*

Çok ama çok gergindim. Vücudumun her zerresi gerilmişti.

*

"Nagehan'a ve bebeklere bir şey olur mu?" endişesi içimi her an kemiriyordu.

*

Her saniyesi bir ömür gibi geçiyordu dakikalar.

O anlarda titrek ellerimle telefona uzandım.

*

Olanları haber vermek için bizimkileri aradım.

Kayınvalidem de baldızım Lalehan Gülle’yi aradı.

*

Anneme, babama ve ablama durumu izah ederken ellerimin titremesini durduramıyordum.

*

O sırada kapı açıldı, hemşire çıktı. Bize doğru yürümeye başladı.

*

Hemşireyi görür görmez ellerimin titremesi durdu.

*

Şimdi de nefesim kesilmişti. Uzun uzun yutkunuyordum.

*

Kulağımda ses veremediğim telefonu da öylece tutmaya devam ediyordum.

*

Annem Şerife Kütahyalı ile babam Seyhun Kütahyalı ve ablam Şeniz Öznur bir şeyler söylemeye devam ediyordu ama ben artık hiçbir şey duyamıyordum.

*

Hemşire yanıma geldiğinde yüzüm bembeyazdı. Kendimi görmüyor ama hissediyordum.

*

Hemşirenin dudağından kelimeler döküldü...Ve ben hüngür hüngür ağlamaya başladım...

*

Telefondaki annem, babam ve ablam da ağlıyordu. Kayınvalidem ve baldızım da...

*

"Sevinç gözyaşları" denen şeyin ne olduğunu ben o an anladım.

*

Sonra ameliyathaneden kuvöz içinde iki tatlı bebek çıktı.

Kuvözde uyuyorlardı.

*

Bense ağlamaya devam ediyordum. İkizlerimle beraber bebek odasına doğru yürüyorduk.

*

Bebeklere ilk işlemlerin yapılacağı odaya geldik. İkizlerin kuvözden çıktığı an bir süre sessizlik oldu...

*

Ve yine annelerinin ismi Nagehan gibi ansızın ikizler ağlamaya başladı.

*

O an ben sustum. Gözyaşlarım bıçak gibi kesildi. Başka bir gezegene ışınlandım sanki.

*

Ayşe Ela ve Betül Yasemin beni benden aldı ve başka bir âleme götürdü.

*

Yedi yıldır da ben o başka gezegende başka âlemde yaşıyorum.

*

Süfli ve zahiri dünya hiç umrumda değil. Bütün bu nefsani saçmalıklar beni bir zerre ilgilendirmiyor.