Memleketim İzmir’in belediye başkanı Tunç Soyer’in söylediği İzmir parası ve İzmir bayrağı söylemi çok geniş kesimlerde büyük tepki uyandırdı.
*
Sadece AK Parti ve MHP çevreleri değil CHP ve İYİ Parti camiasından da Soyer’e tepki var.
*
Örnek mi istiyorsunuz? Tunç Soyer’in İzmir parası ve bayrağıyla ilgili açıklamalarına İzmir eski CHP İl Başkanı Kemal Karataş da sosyal medya hesabından tepki gösterdi.
*
Atatürkçü ve ulusalcı kimliğiyle bilinen CHP’li Karataş, “Sen değil misin, İzmir’de Kadifekalenin ismini değiştirip Yunanca “Pagos“ koyan, orada Pagos pazarı kuran, sen değil misin Kıbrıs için; ‘Herkes adanın bir tarafından çekiştiriyor... Kıbrısı Kıbrıslılara bırakmalıyız “ diyen…” dedi Soyer’e karşı.
*
Aslında CHP’li Karataş’ın bu Atatürkçü tepkisi CHP içinde de Tunç Soyer noktasındaki gerilimi ortaya koyuyor. İşin en temelinde ideolojik bir ayrışma var.
*
Nagehan Alçı da Habertürk TV’de Tunç Soyer’in sosyalist olduğunu ifade ederek olayın temeline indi ve objektif bir tespit yaptı. Berhan Şimşek’in tepkisi ise komiktir.
*
Gerçekten de İzmir tarihinde bir ilk olarak bu şehrin sosyalist bir belediye başkanı var.
*
Tunç Soyer İzmir şehrinin tüm tarihi boyunca kendini sosyalist
olarak tanımlayan ilk belediye başkanı.
*
Tunç Bey'in sosyalist belediyecilik doktrinini övdüğü çok uzun da bir
makalesi vardır.
*
Wallerstein’a bol atıf yapan bu makaleyi okuyunca görüyorsunuz ki Marksist bir siyaset felsefesine inanıyor Soyer.
*
Öte yandan şunu belirtmeliyiz ki Tunç Soyer'in her gittiği yerde çaldığı ‘Çav Bella' marşı Grup Yorum'un devrimci şiddeti öven Türkçe sözlü şarkısı değil. İtalyan halk şarkısı versiyonuydu.
*
2 ay önce yaşadığımız vahim provokasyondan sonra bir daha da 'Çav Bella' şarkısını mitinglerinde kullanacağını sanmam Soyer’in. Çok yanlış yapar böyle davranırsa.
*
Diğer yandan CHP teşkilatlarının DHKP-C ile aralarına mesafe koyma noktasında çok ciddi zaafları olduğu da ortada.
*
Bu tuhaf durum özellikle CHP’de son 1 yılda çok arttı. CHP içinde bir marjinalleşme dalgası olduğu açık.
*
Somut isim isim örnekler vermek istemiyorum ama özellikle Tunç Bey’in ne demek istediğimi iyi anlayacağını düşünüyorum.
*
Elbette CHP içinde de sosyalizme inananlar olabilir. Ortanın solu döneminden beri de vardır bu gelenek CHP içinde ama şiddet ve terör ile kesin mesafe koymak bir mecburiyettir.
*
Tunç Soyer klasik CHP kafasında bir adam değil. Kemalist hiç değil.
*
Babası 12 Eylül askeri Savcısı Albay Nurettin Soyer ise sıkı bir Sol-Kemalist idi.
*
Tunç Bey ve kardeşi
ise Marksist düşünceye inanıyorlar. Eşi Neptün Soyer de sıkı bir sosyalisttir.
*
İstanbul medyasının daha anlayacağı şekilde söylersek Tunç Soyer'in dünya görüşü CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile nerdeyse bire
bir aynıdır dersek yanlış olmaz.
*
Zaten biraz da bu yüzden İzmir'in Kemalist burjuvazisi ile İzmir'in
sosyalist başkanı Tunç Soyer arasında ciddi bir gerilim var.
*
Bu gerçek şu an
medyaya pek yansımıyor ama İzmir'i bilenler iyi biliyor bu gerilimli ilişkiyi.
*
İzmir'in üst ve üst-orta sınıf gelir sahibi sosyal tabanı çoğunlukla
Kemalist bir ideolojik yapıya sahiptir.
*
Aziz Kocaoğlu tam bu Kemalist burjuvazinin istediği tipte bir Başkan'dı. İzmir burjuvazisi ne istediyse yaptı Aziz Bey.
*
Tunç Soyer ise Aziz Kocaoğlu'nun Kemalist burjuva zihniyetine karşı
“Ben arka sıradakiler için geliyorum” diyen bir siyaset adamıydı.
*
Yani şehrin zengin sahil kesiminde Göztepe-Kordon-Karşıyaka yalılarında oturan ön sıradaki İzmirliler için değil bilakis onlara karşı iktidara geliyordu Soyer.
*
Gerçekten de son 1 yıl 3 aydır Kemalizmden ziyade solculuğun kuvvetli olduğu İzmir varoşlarına özel olarak hizmet etti Soyer.
*
İzmir varoşlarını coşturdukça coşturdu yeni Soyer idaresi. Tam bir İtalyan Komünist Partisi Bologna yönetim modeli gibiydi.
*
İzmir Kemalist burjuvazisi Soyer’den ciddi biçimde rahatsız ve “kimi zinde güçler ortamları”nda da bunu dillendiriyorlar.
*
Ben bu yazıda objektif bir fotoğraf aktarmaya çalışıyorum. CHP içindeki Kemalistlerle Marksistler arası gerilim ve kavgada benim taraf tutmam söz konusu olamaz.
*
Fakat İzmir 10 sene öncenin İzmir'i değil. Konjonktür çok değişti. Bunu iyi görmek lazım.
*
Mesela benim 10-11 sene önce medyada çok konuşulan İzmir analizlerim de bugün çöptür.
*
O analizlerin şu an hiçbir anlamı yoktur. Ulusalcılık ve faşizm İzmir'de zerre miskal kuvvetli değil şu an.
*
2020 yılında İzmir içinde bambaşka sosyal-siyasal dengeler sözkonusu.
*
Bu durumun özellikle İstanbul medyasında hiç tahlil edilmediğini hatta mevcut İzmir fotoğrafının hiç bilinmediği kanaatindeyim.
*
Benim hemşehrilerim olan İzmir'in iki meşhur gazetecisi Ertuğrul Özkök ve Yılmaz Özdil'in de İzmir'deki yeni vaziyetin ne kadar farkında olduklarına emin değilim.
*
Mesela Yılmaz Özdil zihniyeti şu an İzmir'de iktidar mıdır? Asla
değildir bilakis muhalefettedir.
*
Aziz Kocaoğlu ile beraber Yılmaz Özdil de İzmir'de siyasal olarak iktidardan düşmüştür.
*
İzmir açısından 2020’li yıllar çok değişik ve ilginç geçecek diye düşünüyorum. Yeni olaylara gebe İzmir.