Ahmet Yenilmez
Millet olarak, çavdar, tam buğday, fasulye, kuşkonmaz, patates, mantar, marul, ıspanak, balık, patlıcan, fındık ne kadar tüketiyoruz acaba?
Özelikle de çocuklarımız ve gençlerimiz yukarıda saydığım yiyeceklerin ne kadarını tüketiyor?
81 vilayeti her yıl adım adım dolaşan bir insan olarak bendenize, ‘’Bu seyahatlerinde en çok neyin eksikliğini ve zorluğunu çektin?’’ diye sorsanız, lokanta derim!
Ne hazindir ki, hiçbir ilimizde ilçemizde artık şehir lokantası, esnaf lokantası bulabilmek hemen hemen imkânsız!
Peki, bu millet ne yer ne içer?
Ha, AVM’lerde McDonalds, Burger King ve daha daha adını esamisini bilmediğimiz markalı yiyecekler diyebilirsiniz!
Daha 25-30 sene öncesinde hemen hemen her ilimizin ayranı, gazozu, kendi yöresel dondurması vardı. Şimdilerde bırakınız ayran, gazoz, yerli dondurma bulmayı uluslararası içecekler, köy bakkallarının raflarında yerini almış bizim ayranı, gazozu, dondurmayı kovmuş!
Burada bu değişimin, bilerek planlayarak yapılmasını, üzerimizde oynanan oyunun sağlıkta ve nesiller üzerinde meydana getirdiği erozyonu yazmayacağım. Bunu sosyologların, üniversitelerin, bilim adamlarının acil olarak inceleme, bu milleti bilgilendirme mecburiyeti vardır!
Bakınız, bu planlı oyunun bizi ne hale getirdiğini bir tek misal üzerinde vereceğim!
Unutkanlık ve hafıza kaybı!
Yukarıda yazdığım yiyeceklerin eksikliğinin en fazla unutkanlık ve hafıza kaybına sebebiyet verdiğini bendeniz değil, bilim demektedir!
Bakınız bugün 28 Nisan!
Size bu tarih ne hatırlatıyor diye sorsam?
Durun size biraz yardım edeyim, Agop Agopyan desem...
Seksen küsur milyon kardeşimizin belki de sadece binde biri bu ismi bilecektir!
İşte bütün mesele de budur!
Eğer, bugün birinci meselemiz özelikle PKK terör örgütüyse, biz bu ismi çok ama çok iyi bilmek zorundayız!
Bugün, başta ABD Fransa gibi genetiğinde Türk düşmanlığı olan devletlerin meclislerinde temcit pilavı gibi sofraya, ‘’Sözde Ermeni soykırımı’’ menüsü sürülüyorsa biz, çocuklarımız ve dahi torunlarımız bu ismi bilmek zorundadır!
Dahası bu ismin, bu isimlerin bilinmemesi, terörü sadece dağlarda bırakmamış seçim sandıklarına kadar taşımış bulunmaktadır!
Agop Agopyan yetmişli yıllardan kalma bir isim, Müslüman Türk düşmanlığı bayrağını seksenli yılların başında PKK’ya devreden yüzlerce binlerce Türk’ün kanını döken ASLA terör örgütünün kurucularından birisi!
Özelikle de yurt dışındaki elçilik görevlilerini hedef alan bu terör örgütü, bebek çocuk kadın demeden yüzlerce elçilik görevlimizi şehit etmesi, havaalanlarımızı kan gölüne döndürmesiyle nam salmıştır! Bu misyonu da 1915’lerden dedesi milyona yakın Müslüman Türk kanına giren Ermeni Taşnak komitacı dedelerinden almışlardır!
İşte, Agop Agopyan 28 Nisan 1988’de Atina’da Müslüman Türk evladının silahından çıkan kurşunlarla geberip gitmiştir!
Kim mi bu kahraman Türk evladı?
Bazı kahramanlar vardır ki, isimlerini değil namlarını bırakır ve o kahramanları millet gönüllerinde yaşatır!
Siz bir dua yollayın eminim ki, edeceğiniz dualar Nevşehir Mezarlığına gidecek o kahramanın ruhunu ferahlatacaktır!
Peki bitti mi Türk düşmanlığı?
Asla bitmedi bitmeyecek de...
Bayrağı PKK aldı, yüz bine yakın Müslüman Türk kanı döktü, dökmeye de devam etmekte!
Bakınız, İstanbul başta olmak üzere artık seçim sandıklarında da neticeyi tayin eder hale gelmiş durumda!
Bu duruma çare olarak , Türk Milleti hafızasını güçlendirmeli, diri tutmalıdır!