Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Akıncı önce soyadını değiştir!

Gerek bu sütunda, gerek tiyatro sahnesinde gerek televizyon konuşmalarım ya da konferanslarımda söylediklerimle, en yakın çevremden bile, “biraz sert olmuyor musun” diye tepki aldığım çok olmuştur!
Bu tepkilere bendeniz de, “ Siz bu Marksist , Leninist solun ne olduğunu bilmiyorsunuz. Onların timsah gözyaşlarının membaında nasıl bir kaynak yarattığını bilmiyorsunuz“ diye cevap verirdim!
Cevap verirdim vermesine de, muhataplarımın verdiğim cevaptan memnun olmadıklarını da yüzlerindeki ifadelerinden okurdum
Anadolu’da, aradan 100 küsur yıl geçmesine rağmen hala Ermeni komitacılarının katlettiği Türklerin toplu mezarları çıkarken, bunlar lüks otel lobilerinde viskilerini yudumlayıp, “Sözde Ermeni soykırımı” adı altında söylenen lakırdılara destek verdiler!
Daha yakın zamanda Karabağ'da yapılan soykırımı görmediler, dahası Karabağ'da insanlık suçu işleyen Ermenistan'la sözümona kültürel sanatsal faaliyet adı altında beraber saf tuttular, sahne aldılar!
Bosna’da Müslüman Boşnaklara soykırım yapılırken, Sırp katillere besteler yapan kişilere, konser verdirdiler!
Bunları neden yazdığıma gelince...
Barış Pınarı Harekatı’nın ikinci gününde, bendeniz  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeydim!
Ne zaman Kıbrıs aklıma düşse ne zaman Kıbrıs kelimesini duysam, gözlerimin önüne hemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki, “Barbarlık Müzesi “ gelir!
Aklıma, bebeği ters gelen bir Rum anasının doğumunda olan Tabip Binbaşı Nihat İlhan gelir, kendimi onun yerine koyar, perişan olurum!
Tam ameliyatın ortasında, Rum komitacılar tarafından eşinin, çocuklarının katledildiği haberi gelir de buna rağmen, ameliyatı yarıda bırakmaz Tabip Binbaşı Nihat İlhan!
“Onlar, benim karımı çocuklarımı öldürdüler, katlettiler, ben de bu Rum anayı bu bebeği öldüreyim” düşüncesini aklından bile geçirmez, anneyi de bebeği de kurtarır!
İşte, bugünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti böyle kurulmuştur!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti Tabip Binbaşı Nihat İlhan’ın eşinin ve sabilerinin kanı üzerine kurulmuştur!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bugün bir köşede sessiz sessiz oturan, yüzlerindeki en ince kırışıkta o günlerin izini taşıyan, akıncı torunu mücahitlerin  omuz omuza çarpışıp şehit düşenlerin kanı üzerine kurulmuştur!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Anadolu akıncı evlatlarının tüm ambargolara rağmen, yiğitçe dövüşüp döktükleri kanın üzerine kurulmuştur
Ve biliyor musunuz 1974'te Kıbrıs’a düzenlenen operasyonun adı da “...Barış Harekatı” dır!
Ve yine biliyor musunuz, 1974 yılında Kıbrıs’a en fazla gönüllü başvurusu Diyarbakır, Muş'tan olmuştu!
Ve bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanlığı makamında oturan, soyadı Akıncı olan zat, bakın bugün eli kanlı teröristlerden mazlumları kurtarmak için, tıpkı 1974’teki gibi başlatılan Barış Pınarı Harekatı için ne diyor, “1974'te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce diyalog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir!”
Bunun adı şehide ihanettir!
Bunun adı yediği ekmeğe ihanettir!
Bunun adı insanlığa ihanettir!

Durun yüreğinizi ferah tutun, bugün şehit kanları üzerine kurulmuş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Yeniden Doğuş Partisi isminde bir parti var ve 2 mecliste de 3 milletvekiliyle temsil edilmekte!
Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı’nın adı Erhan Arıklı...
Bu partiyi ve Sayın Erhan Arıklı'yı iyi takip edin!
Zira, Türk'ün bulunduğu her yerde hainlere haddini bildirecek bir yiğit, elbet vardır!