Ahmet Yenilmez
Neşe dolması gerekiyordu insan!
Dan dun dan…
Kim kiminle ulan?
Aman da aman!
Öyle bir hale düştük ki...
Ne yaman!
Aman da aman…
...
Şaşırdınız mı?
Evet, bendenizi okuduğum şiirlerden tanırsınız ve iyi okumaya da çalışırım!
‘’Bu mudur Yenilmez, senden böyle bir sözüm ona şiir çıkmamalıydı’’ dediğinizi duyar gibiyim!
Ne bekliyordunuz?
Bastığın yerleri ‘toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Merhum Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı’mızdan bu kıtaları mı yazsaydım?
Yazsaydım da zaten adım çıkmış, dışarıdan kurulmuş papağanlar hemen koro halinde, ‘’Faşist Ahmet’’ diye tempo mu tutsaydı?
Bakınız, 15 Nisan 1919’da Yunan İzmir’i işgal etmiş, İzmir’de yaşayan Rumlar çocuklarına Yunan Bayrağı renklerinde elbiseler giydirmiş, Yunan Kralı Venizelos Türk Bayrağına basarak İzmir’e çıkmıştı!
Sonrası mı?
Gazi, Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basar, sırasıyla Amasya, Erzurum, Sivas Kongrelerinden sonra 23 Nisan 1920’de Hacı Bayram Veli Camii'nde okunan dualar, kesilen kurbanlarla Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulur!
Nihayetinde de, 9 Eylül 1922’de düşman İzmir’den denize dökülür!
İzmir’e gelen Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ayaklarının altına Yunan Bayrağı serilmiş, Paşa, ‘’Bayrak, bir milletin namusudur asla çiğnenmez’’ demiş, ayaklarının altına serilen bayrağı yerden alıp kaldırmıştır!
İşte, o meclis, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurar!
Daha sonrasında Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğinde CHP kurulur ve yeni kurulan devleti uzunca bir süre yönetir!
Yıllar geçer zaman akar, 2016’nın bir 15 Temmuz’unda dört bin yıllık Türk tarihinde bir benzeri görülmemiş işgal girişimi yaşar, bombalanır kurucu meclis!
O meclisi bombalayanların ilk kaçtığı delik de ne hikmetse Yunanistan olur!
Bugüne kadar yüz bine yakın vatan evladını şehit eden, hala da şehit etmeye devam eden PKK Terör Örgütünün kamplarının olduğu ülke?
Yunanistan!
Eli kanlı terör örgütünün eli kanlı terörist başının kaçtığı ülke?
Yunanistan!
İmdi!
Herkesçe malumdur ki, CHP’nin başına bir kaset operasyonuyla Kemal Kılıçdaroğlu getirilir!
‘’Kim şehit olmak istiyorsa gitsin olsun. Aptalca politikalar yüzünden ölen masum insanlara şehit diyerek ölümü kutsamaktan vazgeçin artık’’ diyen Canan Kaftancıoğlu isimli kişi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin İstanbul İl Başkanlığına getiriliyor!
Gelelim, 21 Nisan 2019 günü Ankara Çubuk’ta yaşananlara...
Evet, Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılanı kınıyorum, aklıselim olan kimse onaylamaz, onaylamamalıdır da, lakin birilerine de şu soruyu sormak isterim, ‘’Sizin evladınız, akrabanız, komşunuz şehit oldu mu?”!
Aynı gün aynı saatte, bir tarafta İstanbul Maltepe’de sahnede Mehter Marşı (!) eşliğinde sevinç şarkıları söyleyen Kaftancıoğlu, diğer tarafta dünün Yunanının bugünkü torunu PKK’nın şehit ettiği şehidin cenazesi!
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de soruyor, ‘’Madem Kaftancıoğlu gibi birini İstanbul İl Başkanı yapıyorsun o zaman il başkanının -şehit olarak kutsamaktan vazgeçin- dediği şehit cenazesinde işin ne?” ve bunu sorması da faşistlik oluyor!
Kim ne senaryo yazdı, neyi sahneye koymak istiyor bunu zaman içerisinde göreceğiz!
Bugün, şehitlerimizin emaneti 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı...
Bayramımız kutlu olsun!
Bugünkü yazımı, merhum Akif’in şu sözüyle bitirmek istiyorum,“İki çeşit insan vardır: Zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen, zaman geçtikçe hataları ile yüzsüzleşen”!