Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Ekilmemiş bostanın örülmemiş duvarına çıkıp bağırma! 

Son birkaç yazımda Kültür ve Turizm Bakanlığı konusunda yazmaya öylesine dalmışım ki popüler anlamda, yaşananları atladığım tarzında şikayetler aldım! Sanki çalışma odama kapanıp dışarıyla bağlantımı kesmişim gibi bir hal çıktı ortaya! Doğrudur, uzunca bir zamandır, tiyatrodaki odamda kitapların arasına salıverdim kendimi ancak neler olup bittiğinin fakına varmamam mümkün mü? Kulaklarınızı pamukla tıkayıp, gözlerinizi bağlasanız olup biteni duymayıp, görmememiz yine de mümkün değil! Elbette duyulmayan ses, görülmeyen hal yok değil! 
Adalet adına adaletsizlerin sesinden, mazlumların hakkını savunma adına, -mazlumlara zalimlerden de zalim olup- bağıranların sesinden ve nümayişlerinden, mazlumun sesi duyulmaz, hali görülmez oldu! 
Bu hal aslında sadece bugünün hali değil ki! 
Bu kesim, eskiden de kendi yoldaşlarını öldürüp, onların cenazelerinde utanmadan slogan atıp, gazetelerinde mazlumların ve masumların ev adreslerinin krokilerini çizip hedef göstermemiş miydi? 
Dün televizyonu açtığımda Sayın Kılıçdaroğlu konuşuyordu, konuştuğu yer Çanakkale, konuştuğu konu “Adalet”! Hani başkalarından duysam inanmayacağım, ama bizzat kendi yaşadığım bir hadise geldi aklıma, bir yayın yapan kanalın logosuna baktım, bir de Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuştuğu mekâna ve konuştuğu konuya baktım, ‘’Pes’’ dedim! 
Yıl 2007, ülkemizin tarihinde ilk kez “Cumhuriyetimizin Önsözü” diye tarif edilen Çanakkale Zaferimiz ile ilgili bir dizi film çekmeye karar verdim, ‘’Kınalı Kuzular’’! İşi daha da abarttım Yalova’da, Avrupa’nın en büyük açık hava film platosunu yaptık. Çevremde parası olan ne kadar iş sahibi varsa, onları da seferber ettim, çünkü 15 Temmuz başarısız işgal girişimden sonra anladım ki, o gün TRT yönetimine çöreklenmiş, yüzüme gülen arkamdan hançerleyen FETÖ piçleri diziyi çekmeyeyim diye bu denli büyük bir işe bölüm başı 168 bin TL vermişti! Aklınıza gelebilecek her türlü engellemelere rağmen sağlığım, ‘’Kınalı Kuzular’’ isimli dizimizin 13. bölümüne kadar dayandı ve bağırsağım delindi! 
İstanbul’da işyerimin yakınındaki bir özel hastaneye zor yetiştirildim ameliyat sonrası hasta yatağımda -karnımda 58 santimlik dikiş gerektiren,dikilmeden açık bırakılmış bir yarayla- yatarken, TBMM kanalını seyrediyordum ki, kürsüde CHP Milletvekili Tansel Barış’ın, TBMM Başkan Vekili Eyyüp Cenap Gülpınar’a  ne dediğine buyurun bir bakın:                                          
‘’Sayın Bakanım, 2007 yılında yayınlanan “Kınalı Kuzular” adlı dizinin her bölümü için yapımcı şirkete 350 bin TL verildiği doğru mudur? TRT, 4 milyon 550 bin TL’ye mal olan on üç bölümlük dizinin DVD ve VCD satış hakkını iki yıllığına 37.800 dolara aynı şirkete devretmiş midir? Bu devir işleminde kurumun zarara uğratıldığı yönünde iddialar incelenmiş midir? Bu yapımcı şirket tarafından çekilen ve şu anda TRT’de yayınlanan başka bir dizi var mıdır? Bu dizinin bölüm başına TRT’ye maliyeti kaç TL’dir? Bu dizinin de VCD ve DVD hakkı yine şirkete devredilecek midir?’’! 
Oysa ‘’Kınalı Kuzular’’ dizisinin de etkisiyle, Çanakkale’ye ziyaretçi sayısı yılda 300 bin civarındayken dizinin yayınını takip eden yılda 2 milyon 500 bin kişiye çıkmıştı! Aynı dönemde başka CHP milletvekilleri de, ‘’Çanakkale, Anıtkabir’e rakip yapılıyor’’ diye avazları çıktığı kadar bağırıyordu!                                                                     
Evet, dün itibariyle Sayın Kılıçdaroğlu da Çanakkale’de (sözde) “Adalet” adına toplanıyor! 
Geçenlerde geçmişimizde kültürümüzün önemli müesseselerinden olan, ‘’Marmara Kıraathanesi’’ müdavimlerinden bir ‘’Marmaratör” ziyaretime geldi! Sayın Kılıçdaroğlu’nun ‘’Beni tutuklayacaklar ‘’ feveranı üzerine şunu dedi: 
‘’Örülmemiş duvarın üstüne çıkan çocuk, ekilmemiş bostana giren adama bağırıyor’’!