Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Kaşık başkasının elinde! 

Bu hıza nasıl alışacağız bilmiyorum, lakin itiraf etmeliyim ki bendenizin bünyesi biraz zor alışacak! İnsan bir şeye alışamaz, ayak uyduramazsa ya o yeni duruma teslim olur ya da kendisini dışarı atar, o durumdan uzaklaşır! Neresinden bakarsanız bakın, kaçmak da bir nevi teslim olmak anlamına gelir, teslimiyetin olduğu yerde de akıl ve muhakeme barınamaz! 

Aklın ve muhakemenin yerini güç ve hırslar alır, hele hele içerdeki gücün üstünde, içteki gücün tesirini ve yönünü tayin eden bir güçten söz ediliyorsa, bu durum gerek birey gerekse toplumlar için hiç de sağlıklı bir sonuç doğurmaz! 

Buyurun Suudi Arabistan devletinin hali ortada! 

Bu ülkede bırakın  sistemi, iktidarı, rejimi bile kimlerin hangi dış güçlerin tayin ettiği hepimizin malumu! Yalnız gün geliyor kendi tayin ettikleri rejim ve sistemdeki iktidar aktörlerini bile kendileri tayin etmek zorunda kalıyorlar! 

Nedeni çok basit, siz ne kadar her şeyi kendi isteğinize göre dizayn ederseniz edin, bir de değişmez bir kural vardır o da, ‘’Her şey aslına rücu eder’’! 

Şöyle ki, iktidardakiler her ne kadar dış güçler tarafından tayin edilirlerse edilsinler, zaman içerisinde kırıntıları da kalmış olsa aidiyetleri galebe çalar, kendisini tayin eden gücün çizdiği istikametten sapmalar yapmaya başlar! İşte o anda da rejimi, sistemi, iktidarı ve iktidar aktörlerini tayin eden o dış güç elindeki sopayla o iktidar aktörünü hizaya getirmeye başlar! İşte bu esnada küçüklü, orta ölçekli sarsıntılar depremler de yaşanır! Bu depremden, depremin merkez üssünün yanı sıra çevresi de etkilenir! 

Fazla değil şöyle beş yıl öncesini hatırlayalım, Türkiye özelikle savunma sanayiinde bir kımıldanma gösterdiğinde özelikle Arap coğrafyasında da bir heyecan başlamış, hatta başta Suudi Arabistan olmak üzere birçok devletin bizden daha proje aşamasında silah alım anlaşması yaptığı haberleri gazetelerimizde yazılmaya çizilmeye başlamıştı! Suudi Arabistan kralları ülkemize geliyor, bizim devlet büyüklerimiz Suudi Arabistan’a gidiyor sergilenen resimle özelikle tarihten gelen burukluklarımız yerini gülümsemeye bırakıyordu! 

İşte biraz önce bahsettiğim, ‘’Her şey aslına rücu eder’’ hali yaşanmaktaydı! 

İşte şu anda da, birdenbire bir prens hem de sıralama atlayarak ortaya zuhur ettirildi, bu prens o her şeyi dizayn eden dış gücün, her şeyi yoluna koymak için kullandığı sopadır!

Adeta bir orta ölçekli deprem yaşadılar, birdenbire Suudi Arabistan Mısır yakınlaşması daha da ayyuka çıkmakla kalmadı, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri derken işin sonu İsrail ile stratejik ortaklığa kadar vardırıldı! Dahası gözlerden kaçan bir detay da var ki, o da çok önemli, Filistin Devleti de Suudi Arabistan’ın yanında olduğunu ilan etti! 

Haliyle de yaşanan bu depremin artçısı en fazla da yıllardır bu coğrafyanın hizmetkarlığına soyunmuş Türkleri dolayısıyla da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni etkiledi! Öyle etkiledi ki, teamüllerin ötesinde vakalara sahne oldu Türkiye! Gazeteci Kaşıkçı cinayeti mi desek, senaryosu mu desek, ne dersek diyelim, ucu nereye varacağı net olarak kestirilemeyen temayüller ötesi bir olay yaşandı! 

Neden Suudi Arabistan... 

Petrol falan bir yana, konumu ve oturduğu toprak parçasının medeniyet kodları ve kültürel kimliği gereği elbette Suudi Arabistan seçilecekti! 

Üç milyarı aşkın Müslümanın kıblesini ve peygamberini bağrında barındıran ülke, Suudi Arabistan! Herhangi bir sarsıntıda iki milyarı aşkın Müslümanı aynı derecede etkileyecek iki ülkeden biri Suudi Arabistan, diğeri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir!

Tabii ki, bu iki ülke asla bir araya gelmek ortak stratejilerde bir arada olmak bir yana, alabildiğine birbirinden uzak tutulmalı, hatta mümkünse de kavga etmelidirler! 

Hülasa, yaşanan Kaşıkçı olayında kaşığı tutan el belli ve bu kaşık İslam coğrafyasını daha çok karıştıracağa benzer! 

Yaşanan bu halin tek çıkış yolu vardır, o yolu da bize tarihi yaşanmışlıklar göstermektedir, o da güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti! Onun için ülkemizde yaşanan ve yaşanacak hiçbir şey görüldüğü şekliyle algılanmamalı, daha geniş çerçeveden bakılmalı çok daha dikkatli stratejiler geliştirilmeli, sağlam birliktelikler kurulup, dikkatli istikametler belirlenmelidir! 

Vesselam …