Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Namissiz Maho Ağa!

Ne yapsak ne etsek de birileri bizim, resme geniş bakmamızı istemiyor ya da ne yaşarsak yaşayalım, başımıza ne gelirse gelsin, darbenin nereden geldiğini görebilmek, darbeyi vuranın arkasında kimler var, kimlerle beraber görebilmek için resme geniş bakmayı beceremiyoruz! 

Bütün bunları yapabilsek yolumuzun, istikametimizin nereye, nerelere çıkacağını görebileceğiz! 

Bunu sadece devlet yönetenler açısından söylemiyorum, birey olarak da bakmak görmek, farklı bakmak farklıyı görmek bunun da ötesinde  resme farklı açılardan bakmak mecburiyetimizin yanında, çevremizde neler olduğunu görebilmemiz, kim kiminle beraber, kim kiminle nereye gidiyor bilebilme adına resme genel bakmak zorundayız. 

Hele hele iletişim hızının ölçülemez hale geldiği bu zamanda, bırakın yanı başınızdaki birinin, neredeyse kıtalar ötesinde olan birinin öksürmesi sizi nezle edebilmektedir! 

Son zamanların moda ifadesiyle dünya ufak bir köy haline gelmiş bulunmakta! 

Artık, “Kapı kapıya muhtaçtır”ın ötesinde kıta kıtaya muhtaçtır halinde yaşamaktayız. Buyurun Venezuela örneğine, dünyanın en büyük petrol rezervlerine bile sahip olsanız, altınlarınız birileri tarafından para ettirilmezse, paranızla istediğinizi alamaz, amiyane tabirle birine, “gel seninle iki tur atalım” bile diyemezsiniz! Kimden neyi ne kadar alacağını, kiminle, nerede, nasıl tur atacağını kıtalar ötesinden belirleyen köyün namissiz Maho ağası vardır ya, hani siz Maho ağaya, “Van Munit” dersiniz de, Maho ağa başlar ya sizi canınızdan bezdirmeye, işte öyle! Önce köyden alış verişinizi keser, derken köyü size yaşanamaz hale getirir! Son çare yavukluyu, eşi, çoluğu çocuğu bırakır, alır başınızı gurbete çıkarsınız! Siz gurbete çıksanız da dert bitmez ki, namissiz Maho ağa başlar sizin yavukluya, çoluğa çocuğa sarkmaya! 

Hülasası yaşanan dünya bu! 

Bakınız, namissiz Maho ağa bizim seçimlere bile el atmadı mı? Evimizi ocağımızı, ırzımızı, namusumuzu koruyabilmemiz için alacağımız silah için bile “alamazsın” demiyor mu? 

Dahası, ortağı olduğumuz fabrikadaki silahımızı bile bize vermiyor! 

İşte, resme geniş bakmak bir nevi budur, efendim! 

Bakınız, ülkemiz İstanbul seçimlerine kilitlendi ve başta namissiz Maho ağa olmak üzere herkesin eli de bu seçimlerin içerisinde! 

Buyurun, Avrupa’da da AB parlamentosu seçimleri yapıldı. Sonucunda ırkçı partiler oylarını yükseltti! Siz eğer, “Bana ne AB parlamentosu seçimlerinden” derseniz İstanbul seçimlerini kaybetmekle kalmaz, Allah muhafaza İstanbul’u kaybedersiniz! 

Unutmayın, o parlamentonun önünde,  40 yıldır senin askerini, polisini, vatandaşını şehit eden PKK’nın bayrağının dalgalandığı çadır bulunmakta! 

Demem o ki, herkesin peşinde olduğu dünya güzeli yavuklumuz İstanbul’u namissiz Maho ağaya yem etmeyelim!