Ahmet Yenilmez
Rahmetli babaannem hep anlatırdı. Millî Mücadele sırasında ve sonrasında eşkıyalardan bahsederdi! Eşi, evladı, babası cephede savaşan, kendisinden, kendi ihtiyaçlarından önce cepheye yetmeye çabalayan insanların, malına, canına, ırzına, namusuna tasallut eden eşkıyalardan bahsederdi!
Her bir anlatışında gözlerinden boncuk boncuk yaşlar akıtır, cephede kurşun sıkan düşmandan daha fazla, beddua ederdi bu eşkıyalara!
Anlattıklarından belliydi ki, bu eşkıyalar düşmandan daha fazla yara açmıştı sinelerde! 35 senedir Anadolu coğrafyasını dolaşmış biri olarak bu tür yaşanmış olayları Anadolu’nun hemen hemen her yerinde dinlemişimdir!
Neydi yapılan ve yaşananlar?
Cephede düşman, dönemin en modern silahlarıyla, bizi Anadolu coğrafyasından söküp atmaya çalışırken, yan komşumuz, senelerdir komşuluk yaptığımız birtakım insanlar da içeriden daha fazla yaralar açarak düşmanın değirmenine su taşıyorlardı!
Köyler basılıyor, yetimin, dulun, fakirin fukaranın ineği, danası, koyunu, tavuğu alınıyor! Yetmedi, nişanlısı cephede savaşan nişanlı kız, yeni gelin dağa kaldırılıyor!
Ve... Bu şimdi nereden çıktı diyebilirsiniz! Ne acı ki, bugün de aynı kadersizliği yaşamakta Anadolu insanı! Evladı cephede savaşan anaların, babaların malları mülkleri eşkıyalar tarafından Dolar, Euro üzerinden talan edilip, cephe gerisi açlığa mahkûm edilmeye çalışılmaktadır! Günümüz eşkıyasının üslubu da budur! Bu gibi durumlarda, cephe gerisinde cephe gerisinin tarumar olmuş moralini diri tutanlar vardı! Dahası bu moral kaynakları, cephede bile çalışmaktaydılar!
Mesela, Çanakkale Savaşı'nda Karagöz Gölge Oyunu oynatanlar askerin moralini diri tutmaktaydılar! Ne hazindir ki, bugün bu şartlarda toplumun moralini diri tutması gerekenler, eşkıyalarla hane basmakta alem yapmaktalar!
Bakınız, eşkıya bir ana ve 11 aylık bir sabiyi katletti, bunlardan tık yok! Eşkıya fakirin, fukaranın elinde avcunda ne varsa Dolar, Euro üstünden talan etmekte bunlar eşkıyalarla alemdeler!
Neden mi bahsediyorum? Fakirin, fukaranın kısaca Anadolu insanının televizyon ekranlarında bol bol gördükleri, belediyelerin, özelikle de Ak Parti ’li belediyelerin konser organizasyonları ile ceplerine Dolar Euro doldurdukları sözüm ona sanatçılardan bahsediyorum! Bir ana, 11 yaşında bir sabi katledildi, falan konser aleminiz kadar da mı dikkatinizi çekmez, bir twitter mesajı da mı atamazsınız? Ey Oyuncular Sendikası! Ey ödül töreninde, ödül alan meslektaşının elini sıkmayan emperyalizm karşıtı bayan oyuncu! Ey solcular, Marksistler, Leninistler, Che Guevaracılar, Maocular, Enver Hocacılar! Hani, o avuç dolusu dolar saçarak sözüm ona oyunculuk dersleri almaya gittiğiniz ABD, vahşice milletinin ümüğüne çöktü, neredesiniz? Neredesin, Nazım’ın Kuvayı Milliye Destanı ile tomar tomar Dolar, Euro kazananlar?! Hadi bunları, bunların, ‘’Millilik, yerlilik, istiklal’’ söz konusu olduğunda tavırlarını biliyoruz da, ya bizim mahallenin sözüm ona esas oğlanları, esas kızları siz neredesiniz arkadaş?
Bir twitter mesajı da mı yok?
Göstermelik de olsa üç beş dolarınızı da mı bozduramıyorsunuz? Bu millet, bu devlet, ümmet ‘’Ya istiklal ya ölüm’’ mücadelesi verirken bu hal içerisinde olmaya kimsenin hakkı yok arkadaş!
Bir sözüm de TRT’ye, kendini milli yerli olarak ifade eden kurum yöneticileri ve özelikle de Ak Parti’li, MHP’li belediye başkanlarına! Bugün bu var olma yok olma savaşında, safını belli etmek bir tarafa eşkıya ile alemde olanlar eğer bundan sonra sizlerin yapımlarında olursa bu milletin sizlere de söyleyecek sözü olacaktır!
Vesselam …