Ahmet Yenilmez
7 Şubat tarihli, “İttifaklar ve İttifaklardaki arazlar” başlıklı yazımdan sonra AK Parti, MHP arz ettiğim hususları dikkate aldıklarını, bu konuda çalışmalarının olduğunu bizzat Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli’nin dilinden kamuoyuna ilan ettiler!
Hatta, özellikle de Cumhur İttifakı'nda umduğunu bulamayanların BBP’yi, -kendisini Cumhur İttifakı içerisinde tarif eden BBP’yi- kendilerine adres olarak görmelerini, buna da BBP yönetiminin rıza göstermesinin bir çelişki olduğu tespitim, hala geçerliliğini sürdürmekte. Bu halin de özellikle bazı illerde ve ilçelerde hiç de hoş olmayan neticeler doğuracağı endişemi bir kez daha yazma ihtiyacı duyuyorum!
BBP’nin kendisini bir nevi bir DSP, geçmişten bir DP konumuna düşürüyor olması ise, BBP’li yöneticilerin, BBP’nin kuruluş misyonunu mihenk alarak tekrardan düşünmeleri, gözden geçirmeleri gerektiğini de yazarak tarihe bir not düşmüş olayım!
Bugün sizlere, özellikle iki olay üzerinden yaşanan bir başka haksızlığı yazmak istiyorum.
Efendim, “Korkma” tiyatro oyunumuzu sahnelemek üzere Talas Belediye Başkanı, şimdilerde ise Melikgazi Belediye Başkan adayı olan Sayın Mustafa Palancıoğlu Bey’in daveti üzerine Kayseri’deydim, öncelikle misafirperverlikleri için Sayın Başkan’a ve 700 kişilik salonu hınca hınç dolduran ve bir o kadar da oyun bitimine kadar salon dışında bekleyen Kayserili kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum !
Her Kayseri’ye gidişimde, ülkemizin kelimenin tam anlamıyla şehir gibi şehri bu şehrin sokaklarını gezmek bendeniz gibi eminim bir çok kişi için de ayrı bir zevk olmuştur!
Bunu da şuradan iddia ediyorum, Kayseri’de tüm oteller doluydu ve tanıdıklarımız sayesinde yer bulabildik o da olmasaydı geceyi bir Kayserili dostun evinde de geçirebilecektik!
Lakin, neye içim acıdı biliyor musunuz?
1986’dan beri hemen hemen her yıl en az bir kez de olsa Kayseri’ye gitmiş, eski Kayseri’yi de bilen biri olarak, Kayseri’nin bugün bu ülkenin kelimenin tam anlamıyla şehir gibi şehir olmasını sağlayan beş kez belediye başkanlığı yapmış olan, bugün Ankara Büyükşehir Başkan Adayı olan Sayın Mehmet Özhaseki Bey’in, “Kayserililik’’ üzerinden gündeme getirilmesini, bu ülke vatandaşı ve vicdan sahibi bir kul olarak en hafif ifadeyle haksızlık, vicdansızlık olarak görüyorum!
Özellikle de bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma gururunu taşıyan biri olarak başkentim Ankara böyle bir başkana sahip olma şansı yakalamışken böyle bir “Kayserili” olmasının bir eksiklikmiş gibi kamuoyu gündemine getirilmesine içim acıyor!
Sayın Özhaseki alnı açık başı dik durup, “ Evet, Kayseriliyim ve bundan da gurur duyuyorum! Ben 5 dönem Kayseri’deki başarılarımla, hatta üstüne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tecrübemi de katarak, siyasi hayatımın belki de son döneminde ülkemin başkentine hizmete talibim” demeli!
Sevgili okuyucularım ne demek istediğimi, Sayın Özhaseki’ye nasıl bir haksızlık yapıldığını, ülkemizin başkenti Ankara’mızın neler kaybedeceğini anlamaları için Kayseri’yi görmelerini istirham ediyorum!