Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

PKK’nın siyasi temsilcisi HDP önünde Şerife Bacılar!

Allah üç kez umre bir de Hac farizamı yapmayı nasip etti hamd olsun!  
Bu ziyaretlerim ve Hac ibadetim esnasında aklımdan çıkarmadığım söz merhum Ömer Lütfü Mete’nin şu sözü olmuştur, ‘’Kur’an-ı drama (hikâye ) diliyle okumazsanız anlamanız gerekeni anlayamazsınız’’! Merhum Ömer Lütfü Mete sadece Kur’an-ı değil bütün tarihi olaylara drama (hikâye) diliyle bakarsak sağlıklı sonuç elde edeceğimizi öğretti biz talebelerine. 
Gerek umre ziyaretim gerekse Hac ibadetim sırasında çok kez duygulanıp gözyaşlarıma hakim olamasam da, ne zaman Merve Safa arasına gelsem içim yanar da yanar… 
Hazreti Hacer anamızın çocuğuna bir yudum su bulabilmek için çektiği çileyi yaşar insan adeta!
Her üç umre ve Hac farizamda da hep anam geldi aklıma, yokluğun kıtlığın çok olduğu köy yerinde bizi yedirip içirme, eskimiş kazaklarımızdan ayağımıza çorap yapma gayreti, kışın üşümeyelim diye sırtladığı odun yükünün altında iki büklüm hali geldi aklıma.
Bugünlerde, 1919’da yaşadığımız vatan toprağımızın işgalinin, 100. seneyi devriyesini idrak ediyoruz ya, birden Merve Safa arasında karnımda 58 cm. açık yara ile koşmaya çalışırken, Şerife Bacı’nın aklıma geldiği günlere döndüm!
Böğüre böğüre ağladığımı görenlerin neden bu kadar böğürerek ağladığıma anlam veremedikleri bakışlarından belliydi! 
Bir ana düşünün ki, daha Elif’ine yeni hamileyken kocasını Çanakkale Savaşı’na yollamış, kocasının şehit haberini de Elif’inin doğumunda almış!
Vatanı işgal edilmiş,  iş başa düşmüş, tek öküzünü sürmüş Ilgaz Dağı’na, kağnısında cepheye yetiştirilmesi gereken cephane...
Elif’ini de top mermilerinin arasına sıkıştırıp, elinde ne varsa örtmüş üstlerine, kar ayaz yola koyulmuş Ilgaz Dağı’ndan...
Tipiden göz gözü görmez hale gelmiş, menzile varabilen analar bakmışlar Şerife Bacı’dan haber yok! 
Aramaya çıkmışlar, bir çocuk ağlaması sesi gelmiş ve sesin geldiği yöne gidip bakmışlar ki, kağnının üzerini örten karın altında Şerife Bacı’nın mermilere ve yavrusuna siper olmuş donmuş bedeni boylu boyunca uzanmakta!
Gelenler, Şerife Bacı’nın donmuş bedenini, yarı canda Elif’ini ve cephaneleri alıp giderler! 
Bu pazar gününde bunları neden mi yazdım? 
Bakınız, kaç gündür Diyarbakır’da evlatları zorla dağa kaçırılan analar, PKK’nın siyasi temsilcisi HDP’nin önünde! 
Bir kısım çevre bu anaların evlatları için bu eylemi yapmalarını kınamakta, bir kısım çevre de anaların yanında olduklarını göstermekte. 
Her iki çevrede yaşanan bu kahramanlık olayının gerçek hikâyesini görememekte, çünkü her iki çevre de bu yaşananlardan tezgâhlarına satabileceklerini almakta.
Hanımlar Beyler, Diyarbakır’da PKK’nın siyasi temsilcisi HDP binasının önündeki analar,  devletin milletin 40 yıldır bitiremediği bu işgal girişimine başkaldıran Şerife Bacılardır! 
Devletinin, milletinin, sanatçısının, aliminin, siyasilerinin bitiremediği işgal girişimini bitirmek için ortaya atılmış Şerife Bacılar...
Bakın, Şerife Bacımın haykırışına, ‘’Başlarım sizin Kürdistan davanıza...’’! 
Bu, bir sızlanma değildir! 
Bu, kahramanca haykırıştır!