Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Süngülerimizi kaybettik... Yenildik! 

Seksenli yılların başıydı, ipince akrep bıyıklarıyla kara bir delikanlıydım! Okuduğum okulların tümünde herkes tarafından adı bilinen, yaşadığım şehirde de siması tanınan, kendim yirmili yaşıma kadar yaşadığım şehrin dışına bir elin parmağı kadar çıkmış olsam da adım Ankara ve İstanbul’da özelikle Türk Tiyatrosu’nun duayenleri tarafından bilinmekteydi. Çünkü bölgemde ‘’En iyi erkek oyuncu ödülü’’ almış ve bu ödülümü de merhum Cüneyt Gökçer Beyefendinin elinden almış biriydim! 

Öyle, çok insana nasip olmayacak şeyler düşmüştü nasibime! 

Türk solunun, Ülkücü hareketin ilk beşinde olan isimlerin kucağında büyümüş, sohbetlerinde bulunmuştum! 

TİP Genel Başkanı Behice Boran, Ülkü Ocakları’nın ilk genel başkanlarından Sami Bal ve niceleri... 

Hayatımın ilk dansını ilk sevdam, Türk Tiyatrosu’nun abide ismi  Sayın Ayten Gökçer ile yaptım diyeyim, varın gerisini siz düşünün! 

Seksenli yılların başlarında yüksek tahsil için İzmir’e ayak bastım, lakin seksenli yıllar her güzelliği,  zevki Anadolu insanına haram kılan ve belli bir azınlığın hakkı gören darbeci diktatoryanın hüküm sürdüğü yıllar! 

Buca’da Boşnak bir aileden kiraladığımız tek katlı, yiyecek hiçbir şey bulamasak da mütevazı bahçesinin bizi aç bırakmadığı öğrenci evinde kaldığımız yıllar! 

Takvimler 1984 yılını gösteriyordu, yerel seçimler yapılacaktı. 

Fakülte hocamız, ağabeyimiz, Hisar Camii’nde abdestini almak için giydiği tahta takunyalı resmi kullanılarak, gazetelerin ‘’Takunyacı’’ manşetini atarak duyurduğu Sayın Burhan Özfatura Bey, aday olmuş biz de mahallemizin delikanlısının yanında yer almıştık! 

Kendisine anketlerde en fazla %6 yer verilmekteydi, yanında da bendeniz gibi Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelmiş kavruk delikanlılardan başka kimseler de yoktu! 

Burhan Bey, kah öğrenci evlerinde menemen tavasının başında, kah Tepecik’te Roman kardeşlerimizin çaldığı müzikle çekilen halayın arasındaydı! 

Ezici bir oy ile seçimlerden zaferle çıktı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi! 

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk ciddi toplu konut hamlesini EVKA projesiyle başlattı ve neticelendirdi! 

Hatta, biz de daha altyapı çalışmaları bitmeden çok daha ucuz olduğu için Buca’da EVKA evlerinden birine taşınmıştık! 

Hiç unutamam, taşındığımız Buca Evka’da ilk Cuma gününde camiyi minaresinden değil ezan sesinin geldiği istikamete kulak kesilerek bulabilmiştik! 

Beş yıllık süre bitmiş, 1989 yılı gelmiş karşısında Yüksel Çakmur soldan aday olmuştu ve manzara aynen bugünkü gibiydi! 

Sayın Burhan Özfatura, Sayın Çakmur karşısında özellikle EVKA’dan çıkan oylarla seçimi kaybetti! 

Yıl 1996, bendeniz İstanbul’a geldim, akmayan sular akmaya başlamış, İstanbul altyapı, ulaşım ve birçok alanda dünya ölçeğinin üzerinde düzeyi yakalamıştı! 

27 Haziran 2019! 

Entelektüel seviyesi yüksek bir dostumla Ankara Çukurambar’da bir mekânda oturmuş, ‘’Ak Parti Ankara ve İstanbul’u neden kaybetti’’ sorusuna kendimizce cevap arıyorduk ki, derinden ezan sesi kulağıma geldi, müezzinin sesi titremekte, duyduğum ezan sesi de her zamankinden farklıydı! 

Namaza davet etmenin yanında başka bir şeyi belki de en önemli şeyi görmem için, ‘’Namaza gelmesen de bak, bak ve gör, boğuluyorum!’’ diyordu! 

Gözlerim minareyi aradı, zor seçebildi...