Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Yüreğim kanadı!

Bayram’ın ilk gününde böyle bir başlık da nereden çıktı, demeyin! 

Aslına bakarsanız ben dahil, ideolojisi, dünya görüşü ne  olursa olsun, bir avuç insanın yüreği de sızım sızım sızlıyordu! 

Bu sızıyı kendimizden önceki nesillerden miras aldık! 

Zaman zaman dayanamayıp serzenişte bulunsak da miras aldığımız bu sızıyı, çoğu zaman kendi içimizde yaşardık! 

Bir de ayağının çamuruyla gelmişsen, hele bir de öbür mahallenin çocuğuysan, bırak başka mahalleden itibar görmeyi kendi mahallende bile muhacir kadar kıymetin yoksa, o yürek sızısı nasıl olur, varın düşünün! 

İşte bundandır ki, canımı dişime takıp, tüm yetemezliklerim, yetiremezliklerimle kurduğum Yeni·lmez Sanat Merkezi Türk Temaşa Atölyesi’nden adımını atana ilk sözüm, “Bu iş fedakarlıkla yapılmaz! Feda olmayı göze alıyorsan gir içeriye” dir! 

Derim demesine de bu sözüm demekle anlaşılan söz olmayıp, ancak yaşanarak anlaşılacağından çoğu girer içeriye! 

Tekrar karşıma alır, “Bak ne eşin, ne anan ne baban, ne devletin, ne de milletin seni asla anlayamayacak, tekrar düşün gel” deyip, yollarım! 

Yarı yarıya fire verir, çoğu da başta ne  dediğimi yolda anlar ve bir elin parmakları kadar olmayan sayı kalır yanımızda! 

Kalan da...O da ayrı bir yazı konusu... 

Gelelim kanayan yüreğime... 

Evet, popüler kültür vardır, popülizm de vardır, lakin bayağılığın da bir kalitesi, özentiliğin de bir asaleti olur! 

Hani, ahlaksızlığın da bir ahlakı olması gerektiği gibi... 

Bu, insanın fıtratı gereğidir! 

Ülkemize, Antalya’ya yabancı bir popüler müzik sanatçısı geldi ve bilet fiyatları, locada 300 000 TL ayakta 11 000 TL! 

İmdi, bundan sonrasını iyi okuyun! 

Tam da o günlerde, bendeniz ve talebelerim Kültür Bakanlığı’nın her yıl  özel tiyatrolara yaptığı yardım başvurusu için çabalıyorduk! 

Ve bizlerin, o başvuruyu yapabilmemiz için maliyeden ve sosyal güvenlik kurumundan, “Borcu yoktur” kağıdını almamız gerekiyor! 

Benim gibi, diğer tiyatro sahipleri de banka kredisi çekerek borçlarını yapılandırabildiler! 

Borç dediğim de, o konserde ayakta kısmında satılan bir bilet fiyatı! 

Bizden, “Borcu yok” belgesi isteyen devletimiz, 300 000 TL verip o konseri seyreden kişilerden de aynı belgeyi isteyecek mi acaba? 

Hepimizin bildiği cevabı düşündükçe, yüreğim kanadı! 

Allah bendenize, bu ülkede tiyatro, sinema alanında bir çok ilkleri yapmayı nasip etti, 

2019-2020 sezonunda bakanlık yardımı için başvurduğum oyunumun adı da, “Gel ey yolcu”! 

Milli Mücadelemizin ilk kıvılcımı merhum Mehmet Akif Ersoy’un Anadolu’ya geçişini ve Kastamonu Nasrullah Camii’ndeki meşhur konuşmasını konu ediyor! 

Bendeniz, o konserin bir loca bedelinin üçte biri kadar sponsor bulamadım! 

Biliyor musunuz Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 128 profesyonel, 48 çocuk oyunu, 54 geleneksel olmak üzere, toplam 261 özel tiyatroya 2018-2019 sezonunda verdiği yardımın toplamı 5.246 000 TL, yani 17 loca fiyatı! 

Sayfiyelik oteller tıka basa dolu, sılalardaki ecdat ve ecdat mezarları mahzun... 

Kurban olduğum ülkemin Kurban Bayramı kutlu olsun…