Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Zafer, Hakk’a inananların olacak inşallah!

Sporun insan hayatında ne denli önemli olduğunu, spordan uzak bir insanın ne bedenen ne de ruhen asla sıhhatli olamayacağını biliyorum! 

Dahası ülkemizde spor yapan insan sayısının az olması, spor denince de sadece akıllara futbolun gelmesi de acı bir gerçeğimiz! 

Futbol, ülkemizde tabiri caizse Franco ’nun 3 F diye bilinen futbol, fiesta, fado üçlemesinin ispatı derecesinde yaşanmakta! 

Franco’ya faşist idareyle ülkesini nasıl yönettiği sorulduğunda işte futbol, fiesta (uyku) ve fado (müzik) denkleminde uyguladığı algı ile yönettiğini söylüyor! 

Daha sonrasında bunun ne kadar da doğru olduğunu geri kalmış ülkelerde özellikle de Asya ve Ortadoğu ülkelerinde yaşananları gördükçe inanmaktan başka da şansımız kalmadı! 

Sporun anası denebilecek atletizm gibi şimdilerde amatör spor branşları diye sınıflandırılan aslına bakarsanız sporun olmazsa olmazı alanlar, bu gibi ülkelerde çok ama çok geri bir vaziyettedir! 

Tıpkı, sanatın anası tiyatro olmasına rağmen popüler olan ve insanlara hitap edenin diziler olması gibi! 

Bundan dolayıdır ki, endüstriyel spor da futbol üzerinden gelişmiştir! 

Netice itibarıyla da futbol, dizi ve sinema, kara paranın aklandığı, fanatizmin körüklendiği bir alan olmuştur! Peşinen Artistik Jimnastik dalında dünya şampiyonu olup madalya töreninde asker selamı çakan Sevgili İbrahim Çolak evladımızı alnından öpüyorum! Bu dalda evlatlarımızın madalya almaları bizim de artık başka bir kategoriye geçtiğimizin, futbol , fiesta ve fado denkleminden kurtulmaya başladığımızın emaresidir! 

Bu tür gelişmelerde de Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Mehmet Kasapoğlu Bey’in gayretlerini de çok yakınen bilenlerdenim. 

Tarihi çok eskiye dayanmasına rağmen bazı spor dallarını bendeniz pek sevmem, bunlardan biri de boks...! 

Çok boksör tanıdığım olmasına rağmen, hatta boks hocalığı yapmış işin felsefesine vakıf insanları dinlememe rağmen bu spor dalı bendenize pek sıcak gelmedi! 

Hele hele şimdilerde de kadınların bu spor dalında olması bendenizi çok ama çok rahatsız etmekte! 

Merhum Muhammed Ali’nin kızını ringlerde gördüğümde, ‘’Eh be kızım! Baban ki, bu sporun açtığı arazlar yüzünden hayatını sıkıntılar içerisinde geçirmişken senin bu yaptığın da iş mi şimdi?’’ demiştim içimden! 

Kadına vurulması, vuran kadın dahi olsa, kadının kadına vurması da olsa, ben bunu onaylayamıyordum! 

Lakin bir kızımız çıktı ki... 

Aman Allah’ım! 

Busenaz Sürmeneli, o nasıl bir ağlamaktı! 

Röportaj yapan muhabire, ‘’3. raundun nasıl geçtiğini hatırlamıyorum! Sadece kulaklarımda hocamın  ‘Barış Pınarı Harekâtında çarpışıp şehit düşen Mehmetçiklerimiz için dövüş’ sözleri vardı’’ diyor! Ülkemizin Barış Pınarı Harekatı’nı başlattığı günden sonra bu spor dalları, sporcularımızın asker selamı gündemimize dolayısıyla dünya gündemine oturdu! Özellikle de Avrupa’nın büyük kulüplerinde görev alan futbolcularımız bir linç kampanyasına muhatap oldular! 

Aslına bakarsanız bu durum, asıl savaşı kazandığımızın işaretidir! 

Bugün, bu çocuklarımıza yapılan linç kampanyası başlatan ülkelere ve de PKK PYD terör örgütünün arkasında duran ülkelere bakın, ne demek istediğimi çok daha iyi anlarsınız! 

15 Temmuz Başarısız İşgal girişimini yaşadığımız günlerde, ABD’de basketbol oynayan hatta milli takımımızda da görev alan Enes adında bir ciğersiz kimliğini değiştirmişti de nasıl da ABD’de baş tacı yapılmıştı, hatırlayın! 

Zafer Hakk’a inananların olacak inşallah!